1876’da 34. padişah ve 113. İslam halifesi olarak tahta çıkan II. Abdülhamit Han, tahttan indirildiği 1909 yılına kadar 33 yıl boyunca devleti başarıyla idare etmiş ve Osmanlı’nın yıkılış sürecini geciktirmiştir. Onun bu başarısı, siyasi dehası ve üstün zekasının yanı sıra, “Bizi yükselten, dinimize karşı duyduğumuz büyük aşktır” beyanında da görüldüğü üzere dinine ve peygamberine olan sevdasıdır.

İslam’ın izzetini kendi şahsiyetinden üstün tutan Sultan II. Abdülhamit, tahttan indirilirken şahsıyla alakalı haklarını helal edebileceğini ancak Hz. Peygamber’in yolunda yürüdüğü için kendisini ve milletini ateşe sürükleyenlere hakkını helal etmeyeceğini söylemiştir. O, etkin diplomatik girişimleri neticesinde Hz. Peygamber’i küçük düşürücü sahnelerin yer aldığı bir tiyatro oyununun pek çok ülkede oynanmasına mani olarak Hz. Peygamber’e olan sevgi ve saygısını ispat etmiştir.

İstanbul ile Hicaz’ı bağlayacak demiryolu projesinde de Hz. Peygamber sevgisinin izlerini görmek mümkündür. O, Hz. Peygamber’in ruhaniyeti rahatsız olmasın diye raylara keçe döşetecek kadar zarif ve rayların üzerindeki isminin toprağa taraf konulmasını isteyecek kadar da tevazu sahibiydi.

Editör: Mehmet Çalışkan