Takva, aşk ve muhabbet duygularıyla kişiyi Allah’tan korkmaya iten, onu her davranışında ölçülü olmaya, kalp kırmamaya, Allah’ın sevgisini kazanmak için hayır yollarını aramaya sevk eden bir sakınma halidir. Takvaya talip olan kul, her türlü kötülüğü, haksız kazancı ve kalp kırmayı terk eder.

Takva zorlukları kolaylıklara dönüştürür, günahları siler, bereket kapılarını açar. İnsanları, sorumlu oldukları aileleriyle beraber cehennem ateşinden korur, Allah’ın sevgisine ve rızasına ulaştırır Oruç, insanın kötülüklere karşı oluşturduğu manevi korunma hâli olan takvayı, sağlam bir kalkana dönüştüren ibadettir. Allah Resûlü “Oruç kalkandır” derken, mü’minlerin takva zırhına bürünmesini kastetmiştir. Belki mü’min oruçla belli bir vakit dünyanın fani nimetlerinden mahrum kalmıştır ama Allah’ın “Azıklanın, en iyi azık takvadır” (Bakara 2/197) emrinin sırrına ermiştir. Oruç sayesinde ruhunu ve gönlünü takva ile beslemiştir. Ne mutlu oruçla takvaya erişenlere!

SÖZÜN ÖZÜ

Gıybet ve koğuculuktan sakın ki, bunlar insanı halktan ve Haktan uzak ederler.

Erzurumlu İbrahim Hakkı

Kim iradesini dininin hizmetçisi yaparsa her güç ona boyun eğer. Kim de dinini isteklerine alet ederse başı dertten kurtulmaz.

İbn Arabi

Editör: Mehmet Çalışkan