Hz. Ömer (r.a.)’ın torunlarından olan Ömer b. Abdülaziz, 61’de (680) Medine’de doğdu.

Enes b. Mâlik ve Abdullah b. Ömer başta olmak üzere pek çok sahabinin yanında, Said b. Müseyyeb, Urve b. Zübeyr gibi tabiinin önde gelenlerinden ders dinleme imkânı buldu. Hicaz valiliği esnasındaki ilk icraatı, şehrin on meşhur fakihiyle görüşüp meseleleri kendileriyle istişare ettikten sonra karara bağlayacağını bildirmek olmuştur. 99 (717) yılında halife ilan edildi. Halife Ömer, saraydaki lüks eşyaları beytü’l-male koydurması, köle ve cariyeleri azat etmesi, halktan biri gibi yaşaması ve hutbelerde sadece halifeler için yapılan duayı halk için okunan umumi duaya çevirmesi gibi uygulamalarıyla Müslümanların gönlünde taht kurdu. Adaletiyle Hz. Ömer’e benzetilir. Halifeliği sırasında çok sade bir hayat sürmüştür. Hazineden maaş almadığı gibi şahsi işlerini yürüttüğü sırada devlete ait mumu dahi kullanmadığı kaydedilir. Ömer b. Abdülaziz güvenilir bir hadis ravisi, seçkin bir fakih, dirayetli bir kelam âlimidir. 101’ de (720) vefat etmiştir.

SÖZÜN ÖZÜ

Batı’nın çiçeklerini alıp artık kurumuş olan eski ağacımızın dallarına pamuk ipliğiyle bağlamaya ne hacet vardı? O çiçekleri açan gövde ve kökler bizim topraklarımızdaydı.
Cevat Şakir Kabaağaçlı

Editör: Mehmet Çalışkan