Günümüz dünyasında doğal ve temel ihtiyaçların ötesinde ciddi bir savurganlık ve bencillik yaşanırken, diğer tarafta temel ihtiyacını dahi karşılamakta güçlük çeken insanlar var. Bir yanda insanlar açlık ve susuzluktan ölürken, bir yanda obezitenin önlenmesi için tedbirler aranmakta. Modern dünyanın tüketim ve bencillik merkezli yönelimi, birlikte yaşama ihtiyacı yerine bireysel hazları önceler. Kur’an, bizlere getirdiği evrensel anlayış ile yeryüzünün bir ölçü ve denge üzerine kurulduğunu söyler.

İsraf etmeme konusunda ekmeğe ve suya gösterilen hassasiyetten ne yazık ki diğer gıda maddeleri nasibini almaz. Ekmeğe yüklediğimiz kutsallık onu çöp kutusuna atmamızı zorlaştırır ama gereğinden fazla alınan/pişirilen yemekler rahatlıkla çöpe dökülür. Bazen de çok yiyerek vücudumuzu, sağlığımızı israf eder, taşıyamayacak yük alırız üzerimize. Cenab-ı Allah hayat kriterimizi belirlemiştir. A‘râf suresinin 31. ayetinde şöyle buyurur: “Ey âdemoğulları, her mescide gidişinizde güzel elbiselerinizi giyin, yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” Elbette verilen nimetlerden faydalanacağız, rızkımıza düşenden yiyeceğiz, ikram edeceğiz ama israf etmeden.

Editör: Mehmet Çalışkan