Hayatta kimi zaman hiddetimizi artıran, içimizi karartan olaylarla karşılaşırız. Bu anlarda şeytani bir duygu olan öfke yanlış davranışlar yapmamıza neden olabilir. Böyle zamanlarda doğru davranışlar sergilememiz için öfkemizi kontrol etmek büyük önem taşımaktadır.

Telafi edilemeyecek sonuçlara gebe olan öfkeyi yatıştırmak için Hz. Peygamber, ayakta olanın oturması, uzanması, abdest alması gibi tavsiyelerde bulunmuştur. Aynı zamanda öfkelenen kişiye, hiddet telkin eden şeytandan Allah’a sığınmayı yani istiâzeyi öğütlemiştir. Nitekim bir defasında iki kişi Hz. Peygamber’in yanında birbirlerine hakaret ediyordu. İçlerinden biri çok öfkelenmişti. Öyle ki yüzünün rengi değişmiş ve boyun damarları şişmişti. Bunu gören Allah Resûlü (s.a.s.) “Ben bir söz biliyorum, eğer şu zât o sözü söylese, öfkesi mutlaka gider.” buyurdu. Hz. Peygamber’in kastettiği söz, “Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r- racîm/Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım” sözüydü. Orada bulunanlardan biri hemen adamın yanına giderek, bunu söylemesini tavsiye etti. (Buhârî, Edeb, 44)

SÖZÜN ÖZÜ

Başlangıçta her şey hayaldir. Süleymaniye kubbeleri yeryüzünü örtmeden evvel, Selimiye minareleri gökyüzüne set çekmeden evvel birer hayaldiler!

Osman Yüksel Serdengeçti

Editör: Mehmet Çalışkan