İbadet kulu Allah’a yaklaştıran bir vasıtadır. Namaz ise en önemli ibadetlerin başında gelir. Kur’an’da namaz emredilirken, namazın ikâme edilmesi yani dosdoğru kılınması istenir. Dosdoğru kılınan namaz, sahibini kötülüklerden koruyacaktır: “Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayâsızlıktan ve kötülükten meneder…” (Ankebût, 29/45) Kur’ân’da kendilerinden övgüyle bahsedilen mü’minlerin özellikleri sıralanırken, onların “namazlarında huşu içerisinde olduklarının” (Mü’minûn, 23/2), “namazlarını muhafaza ettiklerinin” (Mü’minûn, 23/9) ve “namazlarına devam ettiklerinin” (Meâric, 70/23) altı ısrarla çizilir.

Diğer taraftan namazı ciddiye almayıp ondan uzaklaşanlar, onu gösteriş için kılan (Mâûn,107/4-6) ve kılarken de tembellik yapan kimseler yerilir (Nisâ, 4/142). Hz. Peygamber, “Rükuları, secdeleri, abdestleri ve vakitlerine riayet ederek beş vakit namaz(ı kılmaya) devam eden ve bu beş vakit namazın Allah katından gelen bir emr-i hak olduğunu kabul eden kimse cennete girer” buyurmuş (İbn Hanbel, IV, 266), rükû ve secdelerin hakkını vermeyenler için şöyle demiştir: “En kötü hırsızlık namazdan çalmadır.” (Muvatta’, Kasru’s-salât, 23)

Editör: Mehmet Çalışkan