Namaz, dinimizin yerine getirilmesini emrettiği ibadetlerin en önemlisidir. Ergenlik çağına ulaşan akıl sahibi her Müslümanın namaz kılması farzdır.

Terk edilmesi ve -geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın- vaktinde eda edilmeyip kazaya bırakılması, günahtır. Meşguliyeti çok olmak, aile fertlerinin geçimini sağlamak amacıyla yapılan çalışma ve yolculuk gibi durumlar namazın ertelenmesi için özür sayılmaz. İşverenin veya iş yerinde sorumluluk alan kimsenin, namaz kılmak isteyen memurlarına ve işçilerine, Cuma namazını ve beş vakit namazın da hiç değilse farzlarını kılabilme imkânını sağlaması gerekir. Namaz kılma imkânı bulunmayan bir yerde çalışan kimsenin bu imkânı bulabileceği bir iş araması uygun olur. Eğer çalışanlar aramalarına rağmen başka bir imkân bulamazlar ise; öğle ile ikindiyi, ya ikindiyi öne alarak öğle vaktinde ya da öğleyi geciktirerek ikindi vaktinde; akşam ile yatsıyı da yatsı vaktine geciktirerek veya yatsıyı akşam vaktine alarak (cem ederek/birleştirerek) kılabilirler. Fakat bunun bir zaruret hükmü olduğunu hatırdan çıkarmazlar.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün! eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus!

İmam Gazâlî

Ziyanı yok, siz kuyumcu olunuz, ben demirci olayım; yeter ki hepimiz, şu vatan için bir çekice sarılıp çalışalım.

Mehmet Emin Yurdakul

Editör: Mehmet Çalışkan