Muharrem ayı, kameri ayların ilki olup Kur’an-ı Kerim’de saygı duyulması istenen dört aydan biridir. Hz. Peygamber (s.a.s.) muharrem ayını “Allah’ın ayı” olarak niteleyip ramazandan sonraki en faziletli orucun muharrem ayında tutulan oruç olduğunu beyan etmiştir. Muharrem ayının onuncu gününe Aşûre günü denir. Hz. Peygamber hicretten önce ve sonra bu günde oruç tutmuş ve Müslümanlara da oruç tutmalarını emretmiştir. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra ise Aşûre günü oruç tutmayı isteğe bırakmıştır.

Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’de Yahudilerin Hz. Mûsâ’nın Aşûre gününde Firavunun şerrinden kurtulmasının anısına oruç tuttuklarını görünce, Müslümanlara sadece Aşûre gününde değil bir gün öncesi veya bir gün sonrasında da oruç tutmalarını emretmiştir. Âlimler bu emre binaen sadece Aşûre gününde oruç tutulmasını mekruh saymışlardır. İnsanlık tarihinin önemli birtakım başka hadiseleri de Muharrem ayında vuku bulmuştur. Bu hadiselerden birisi de Hz. Hüseyin (r.a.)’ın aile fertleri ile birlikte şehit edildiği elim hadisedir.

SÖZÜN ÖZÜ

Bu vatanın her karış toprağında bir Yunus, bir derviş, bir ermiş yatar. Bu insanlar ki gördüğümüz kara toprağı vatanlaştırmışlardır, kutsîleştirmişlerdir.

Osman Yüksel Serdengeçti

Editör: Mehmet Çalışkan