Felâh, kurtuluş demektir. Ezan “Hayye ale’l-felâh” çağrısı ile bizlere “Koşun, geç kalmayın, tez davranın, kurtulun” diye haykırır. “Haydin namaza!” çağrısından sonra “Haydin Felâha” denilmesi, insanlığın kurtuluşunun iman ve amelden geçtiğinin en veciz ifadesidir.

“Hayye ale’l-felâh”, insanın mutluluk ve huzur arayışının hem cevabını hem de yolunu göstermektedir. Bu yolda namaz çok önemli bir işleve sahiptir. Namazı kaçıran, bir anlamda kurtuluşu kaçırmış gibidir. Bu çağrı, içinde Allah’a ve Peygamberine iman olmayıp kurtuluş vadeden her düşüncenin batıl ve sahte olduğunu duyurmaktadır. Namaz, Rabbin huzurunda durarak huzur bulmak, namazla durulmak ve İslam’la kurtuluşa ermektir. Namaz insanı felâha, esenliğe ve huzura taşır. Türlü bunalımlardan ve sıkıntılardan kurtarır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de “Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermiştir; onlar ki, namazlarında huşû içindedirler. (Mü’minûn, 23/1-2) “Kurtuluşa erer ancak arınan; Rabbinin adını anan, sonra namaz kılan” (A’lâ, 87/14-15) buyrulmuştur. Ne mutlu kurtuluşu namazda arayanlara!

SÖZÜN ÖZÜ

Sana söz getiren, senden de söz götürür. Babasına ve annesine itaatli olan, evladını kendisine itaatli bulur. 

Erzurumlu İbrahim Hakkı

Ham düşünceleri ancak akıl pişirir.

Firdevsi

Editör: Mehmet Çalışkan