Mondros mütarekesi (30 Ekim 1918) sonrasında yurdumuzun bir bölümü, İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların ve Yunanlıların işgaline uğramıştı.

Milletin ruhunda ve benliğinde mevcut olan istiklâl duygusunu harekete geçirip, direnme gücünü ateşleyen din adamları, Milli Mücadelenin manevi gücü oldular.

15 Mayıs 1919’da, İzmir işgal edildiğinde, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi halkı toplayıp; “İşgal edilen memleket halkının silaha sarılması dinî bir görevdir” diyerek halkı işgale karşı savaşa çağırmıştı.

İzmir Valisi İzzet Bey’in Yunan işgaline karşı çıkılmaması emri üzerine; İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi, “Vali Bey... Bu sakalım kanımla kızarabilir, ama bu alına Yunan alçağını sükûnetle selâmlamış olmanın karasını sürerek huzur-u İlahîye çıkamam” diye haykırmış ve işgale karşı isyan bayrağını açmıştı.

Mustafa Kemal Paşa’ya “Paşam! Bütün Amasya emrinizdedir” diyen Müftü Hacı Tevfik Efendi’den, 153 müftüyle birlikte Milli Mücadele’nin meşru olduğuna dair fetva veren Ankara Müftüsü M.Rifat Efendi (Börekçi) ve daha niceleri… Mustafa Kemal Paşa’nın, “Ya istiklâl, ya ölüm” parolası etrafında birleşerek Milli Mücadele’ye katılmışlardır.

Editör: Mehmet Çalışkan