Toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutan; komşuları, akrabaları, dostları birbirine kaynaştıran kurban, kişinin takvasının (samimi dindarlığının) göstergesi olan bir ibadettir. Yüce Allah’a karşı kulluk vazifemizi yerine getirirken insanlara ve çevreye karşı olan en temel vazifelerimizi de ihmal etmememiz gerekmektedir.

Kurbanların kesilmesi ve etlerinin pay edilmesi esnasında temizliğe son derece dikkat edilmelidir. Özellikle şehirlerde görüntü ve çevre kirliliğine sebep olunmamalı; kurbanlar, bu iş için tahsis edilen özel yerlerde kesilmelidir. Önemli bir ibadeti yerine getirirken insanları İslam’dan ve Müslümanlardan uzaklaştıracak tutum ve davranışlardan uzak durulmalıdır.

Kurban derilerine milli bir servet nazarıyla bakılıp onlar zayi edilmemeli ve ücretsiz olarak hayır kurumlarına veya vakıflara verilmelidir. Ayrıca kurban etlerinin tamamı bir yıllık et stoku olarak görülmemeli; misafirlere ve kesemeyen kimselere de ikram edilmelidir. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Hz. Aişe (r. anha) validemize buyurduğu üzere, evde bırakılan etlerin değil de dağıtılan etlerin kalıcı olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır. (Tirmizî, Sıfatu’l-kıyâme, 35)

Editör: Mehmet Çalışkan