Düşünme, ‘düşünen canlı’ olarak tarif edilen insanın en belirgin özelliğidir. İnsana rehberlik edecek ve yönlendirecek olan en iyi bilgi kaynağı Kur’an’dır. İlahî bilgi kaynağından faydalanmayan kimsenin doğruyu bulması mümkün değildir.

Allah, Kur’an-ı Kerim’de birçok konuyu anlatırken aklî deliller kullanmakta, düşünmeyi teşvik etmektedir. İnsanın düşünmesini ve aklını kullanmasını engelleyen, tercihlerin önünü kapatan dogmaların zararlı ve bunun insan için aşağılayıcı bir durum olduğunu Kur’an-ı Kerim şöyle belirtir: “Andolsun, cehennem için birçok cin ve insan yarattık ki kalpleri var, onlarla anlamazlar; gözleri var, onlarla görmezler; kulakları var, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da aşağı. İşte onlar gafillerdir!” (A’raf, 7/179)

Kur’an’ın insanlara vermek istediği, kendi başına düşünebilme ve karar verebilme yetisidir. Bunun için insana, kıyas yapabilmesi için tarihten, yaratılıştan, doğadan örnekler vererek, bir yöntem arayışı örneği sunmaktadır. Kur’an’ın değer verdiği ve öne çıkarttığı kavram, bilgi ve akıldır.

SÖZÜN ÖZÜ

Şöhret hissiyle elde edilen ilim, Farsî taşı gibidir. Kendisine temas eden bakır ve demir, altın olur; ama o yine taş olarak kalır.”

İmam Rabbani

Editör: Mehmet Çalışkan