Kur’an’da, kâinattaki birçok ibretlik olaydan söz edilmektedir.

Göklerin ve yerin belli bir düzende yaratılışı, yeryüzünün yaşamaya elverişli kılınışı, onun dengesini sağlayan dağlar, ziraat ve iskâna uygun ovalar, seyahate elverişli yollar, suyun gökten indirilişi, aynı toprakta ve aynı su ile beslendiği hâlde tadı ve besin değeri farklı yiyecekler, göklerin görülebilir direkler olmaksızın yükselişi, atmosferin tehlikelerden korunmuş bir tavan hâline getirilişi, gemilerin denizlerde batmadan seyredişi, hayvanların insanların emrine verilişi, insanlar arasında güçlü bir sevgi bağının bulunması… Bütün bunlar yüce Allah’ın varlığına dair apaçık ayetlerdir.

Ayrıca Kur’an’da geçmiş milletlerin hayatlarından da alınacak pek çok ders olduğu ifade edilmektedir. (Yusuf, 12/111) Cenabı Hakk’ın ayetlerini görüp onlardan ders çıkarabilmek için kainata ibretle bakabilmek gerekir. Aksi takdirde bu delilleri görme imkanı olamaz. Kur’an’da bu basiret ve farkındalığa sahip olmayan insanlar için şu ifadeler kullanılmıştır: “Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki onlar bu delillerden yüz çevirerek geçip giderler.” (Yusuf, 12/105)

Editör: Mehmet Çalışkan