Dünyayı yaşanılır kılmak için atılan her adım “iyilik ve ihsan” olarak adlandırılabilir. O hâlde insan önce kendine iyilik etmekle işe başlayabilir. Zira her boyutta ve her alanda iyiliğe hazır hale gelmek için önce kendine iyi davranmalıdır. İman ederek ruhuna huzur, ibadet ederek bedenine sıhhat katmalıdır.

Kendisinden sonra çevresine iyiliği dokunur insanın. Müslüman, yakın çevresinden başlamak üzere halkalar halinde yayılan bir biçimde iyiliğe öncü olmalıdır. Her kararında iyi niyet taşımalı, düşünce ve davranışlarının iyiye ve iyiliğe hizmet etmesine özen göstermelidir. Ailesiyle, anne babasıyla, eşiyle ve çocuklarıyla ilişkilerini iyilik temeline oturtmalı, ihsan rengine boyamalıdır. Zira Sevgili Peygamberimiz, “Sizin en hayırlınız, ailesine en güzel davranandır, Ben de sizin aranızda ailesine karşı en güzel davrananınızım.” (İbn Mâce, Nikah, 50) buyurur ve kendisini örnek gösterir. “Yediklerinizden hanımlarınıza da yedirin, giydiklerinizden onlara da giydirin, sakın onları dövmeyin ve kötülemeyin,” (Ebû Dâvûd, Nikah, 40-41) diye uyarır.

SÖZÜN ÖZÜ

Bilmiyorum demek ilmin yarısıdır.

İmam Malik

Sizin en kötünüz, söz taşıyan, dostların arasını bozan ve ayıp araştırandır.

Maverdi

Editör: Mehmet Çalışkan