Allah Resûlü, kalbin hastalıkları üzerinde çok fazla durmaktadır. Pek çok hadiste, insanlar bencillik, haset, başkalarına tepeden bakmak, su-i zanda bulunmak, kin beslemek, insanların başına gelen musibetten zevk almak, dostlara darılıp onları yüzüstü bırakmak, sözünde durmamak gibi kötü duygulara karşı uyarılmıştır.

Allah Resûlü, “Kulun Allah yolunda yuttuğu toz ile cehennem ateşi onun karnında asla birleşmez. Bencillik ve iman da aynı kalpte birleşmez” (Buhârî, el-Edebü’l-müfred, 106) buyurarak Allah’ın rızasına uygun işlerin cehennem ateşine engel olduğunu, buna karşılık, çoğu defa tezahürü başkalarına haset etmek olan bencilliğin imanla bağdaşmayan bir nitelik olduğunu vurgulamıştır. (Buhârî, el-Edebü’l-müfred, 106) Allah Resûlü bencilliğin kapı araladığı diğer pek çok kötü özellikten de bahsetmiştir. Dünyaya çok dalmak, tefekkürü terk etmek, ölümü unutmak, çok gülmek, çok konuşmak (Tirmizî, Zühd, 61) ve merhametsizlik kalbi hastalıklı bir yer hâline dönüştürmektedir. Böbürlenerek yürümek, kibir, cimrilik, hilekârlık ve kendini beğenme de insan ile cennet arasına duvarlar ören ve aynı şekilde kalbe zarar veren kötülüklerdir. (Ebû Dâvûd, Sünnet, 27, 28)

Editör: Mehmet Çalışkan