Müslümanlar arasında kardeşliği, dayanışmayı, birlikteliği pekiştiren ve kulluk bilincinin oluşmasına önemli katkı sağlayan yapılardır camiler. Camiler, ilmin, medeniyetin doğduğu ve geliştiği, İslam’ın nurunu bir nişane olarak dünyanın her köşesine yayan, tüm insanlara kucak açan ve bütün bu özellikleriyle bir benzeri olmayan yerlerdir. Mimarisi ile İslam’ın somut kültürünün, cemaati ile soyut kültürünün mimarı ve şaheseri, öznesi ve nesnesi konumundadır. İslam dininin ilim, irfan, ibadet, barış, sevgi, kardeşlik, eğitim, kültür ve medeniyet merkezi olan bu önemli mekânlar, Allah katındaki üstünlükleri takvada olan her yaş, statü ve cinsiyetten “Allah’ın kullarının” evidir. Camiler Müslümanların dünyasıdır, hayatıdır, yurdudur, yuvasıdır.

Allah Resûlü (s.a.s.) Mescit-i Nebevi’de eşiyle, dostuyla, fakiriyle, zenginiyle bir arada yaşamıştır. Mescidini devletin yönetim ve istişare merkezi, ilim yuvası ve İslam medeniyetinin beşiği yapmıştır.

Bizler de camilerimizi Efendimizin (s.a.s.) sünnetine uygun hale getirmeli değil miyiz?

SÖZÜN ÖZÜ

Sende bulunmayan güzelliklerle seni sena edenin, öfke ve gazaba geldiği vakit sende bulunmayan fenalık ile seni eleştireceğinden emin ol. İmam-ı Şâfiî

Editör: Mehmet Çalışkan