Tarihin ilk zamanlarından itibaren, yani insan eşyayı kullanmaya başladığı, birbiriyle iletişime geçtiği günden itibaren işaretlerle eşyayı adlandırıyor, ona mana yüklüyor. Bunu da sembollerle simgelerle yapıyor.

Semboller hem inanç sistemimizi ortaya koyar, hem de bize bir güvenlik hissi verir. O bakımdan Müslümanların kullandığı dil, zaman içerisinde kendi kimliklerini ifade eden giyiniş tarzları, geliştirdikleri stilleri, modaları oluşmuştur. Müslümanların sokağını, kentini, evini, mahallesini inşa ediş biçimi, mabedini yapış biçimi, süslemesi, estetik sanatlarda kullandığı işaretleri bütün bunların hepsi Müslümanlara özgü bir varlık tasavvuru ortaya koyar. İslam sanatını, mimarisini, kentini oluşturan aslında Müslümanların ürettikleri, sahip oldukları semboller ve simgelerdir. Bunların hepsinin dinî, kültürel, geleneksel ve aynı zamanda medeniyet değeri vardır. Sembollerin kaybedilmesi duygumuzu, düşüncemizi ve kültürümüzü kaybetmektir. Bu bakımdan sembollerine sahip çıkanlar sembolün ifade ettiği manaya sahip çıkmışlardır.

SÖZÜN ÖZÜ

Hakiki dost, senin ayıp ve kusurunu bildiği halde seninle arkadaşlık ve sohbet edendir. Bu da Kerîm olan Mevlâ’dan başkası olamaz!

Ataullah İskenderî

Editör: Mehmet Çalışkan