Ezan, mü’mine günlük program sunan bir saat gibi inananların gönüllerini manevi bir ruhla sarar beş vakit. Ezanın örtüsü şehir şehir, köy köy, mahalle mahalle her yeri sarar.

Ezan bir yerin Müslüman beldesi olduğunun işaretlerindendir. Nitekim sahabeden Enes b. Mâlik, “Hz. Peygamber bir kabileye karşı savaşmak üzere gittiğimizde bizi hemen savaşa sokmaz, sabah olmasını beklerdi. Sabah olduğunda etrafa bakınır, ezan okunduğunu duyarsa onlarla savaşmazdı.” demiştir (Müslim, “Salât”, 9).

Ezan bir özgürlük alameti, Müslümanlara ait özgürlük anıtıdır. Ezan mü’minlere güç, düşmana korku kaynağıdır. Doğduğunda ezanla karşılanan mü’min öldüğünde ezanlarla uğurlanır. Dolayısıyla ezan beşikten mezara hayat akışında mü’mine yarenlik eder.

Ezan berekettir ve her daim yeniden diriliştir. Estetik bir dokunuştur ezan; camilerin firuze, lacivert ve mozaik çinilerini okşayan, mihraplarda, minarelerde ve kubbelerde yankılanarak oradan gönüllere akan… Ötelerden süzülen, hikmet ve marifetle büyük bir medeniyeti kucaklayan ve melekût âleminden sırları kulaklara fısıldayan…

SÖZÜN ÖZÜ

Tek önemli vakit vardır; içinde bulunduğumuz an. O an en önemli vakittir çünkü sadece o zaman elimizden bir şey gelebilir. Tolstoy

Editör: Mehmet Çalışkan