Fıtrat, yaratılış sırasında Allah’ın insan tabiatına bahşettiği yaratanını tanıma eğilimi, ruh temizliği gibi olumlu yetenek ve yatkınlıkları ifade eder.

Peygamberimiz, “Her doğan çocuk, İslâm fıtratı üzere (temiz ve günahsız olarak) doğar. Daha sonra anne babası onu (inançlarına göre) ya Hristiyan, ya Yahudi ya da Mecusi… yapar” (Buhârî, Cenâiz, 92) buyurmuştur. Bu ifade, çocuklardaki temiz yaratılışın ve iman yatkınlığının çocukluk devresinde çeşitli etkilere göre değişmeye elverişli olduğunu göstermekte ve anne babaya sorumluluk yüklemektedir.

Fıtrat, insanın hem ruhî hem de fizikî bakımdan yaratılıştan sahip bulunduğu temel özelliklerini ifade ettiğinden, İslam fıtrat dışı müdahaleleri hoş görmez. İslam, hayatın bir imtihan olduğunu belirtir.

Bu imtihanda başarı, söz, fiil ve davranışlarımızın fıtrata ve yaratılışın amacına ne kadar uygun olup olmadığına bağlıdır. Her günah, fıtrata zarar verir. Tövbe ise, fıtrata dönüşü ve buluşmayı ifade eder.

Editör: Mehmet Çalışkan