Rânûnâ vadisi… İlk Cuma namazının kılındığı yer. Peygamberimiz (s.a.s.), hicret esnasında Medine öncesindeki son duraktan, Kubâ’dan ayrılırken Rânûnâ vadisinde irad ettiği ilk Cuma hutbesinde şöyle buyurmuştu:

“Ey insanlar, ölmeden önce Allah’a tevbe ediniz, fırsat elde iken iyi işlere koşunuz… Biliniz ki Cenab-ı Hakk, içinde bulunduğum yılın bu ayında, bugün şu bulunduğum yerde Cuma namazını kıyamete kadar, üzerinize farz kıldı…

Ey insanlar, kendinize ahiret için azık hazırlayıp önceden gönderin. Hepiniz ölecek ve sürünüzü çobansız bırakacaksınız. Sonra Rabbiniz, -arada tercüman veya perdedar olmaksızın- bizzat: -Sana benim peygamberim gelip haber vermedi mi? Ben sana mal vermiş, ihsanda bulunmuştum.

Sen bunlardan ahiretin için ne gönderdin? diye soracaktır. O kimse sağına soluna bakacak, hiçbir şey göremeyecek. Sonra önüne bakacak, orada cehennemi görecek. Öyleyse yarım hurma ile de olsa, kendini ateşten korumaya gücü yeten bunu yapsın. Buna gücü yetmeyen bari güzel sözle kendini kurtarsın. Çünkü bir iyiliğe 10’dan 700 katına kadar sevap verilir. Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.”

Editör: Mehmet Çalışkan