Peygamber Efendimiz, “İnsanlar iyilik yaparlarsa biz de iyilik yaparız, zulmederlerse biz de zulmederiz.’ diyen zayıf karakterli kimseler olmayın. Bilakis iyilik yaptıklarında insanlara iyilik yapmayı, kötülük yaptıklarında ise onlara zulmetmemeyi alışkanlık hâline getirin.” (Tirmizî, Birr, 63) buyurur. Buna göre insanların kendi aralarında yaptıkları davranışların ihsan (Allah’ı görüyormuşçasına yaşama) boyutuna ulaşması için karşılık beklenmeden sırf Allah rızası için yapılması gerekir. Öte taraftan hata ve bilgisizlik gibi nedenlerle yapılan kötülüklere karşı da aynı şekilde kötülükle cevap verilmemesinin gereği vurgulanır. İnsanların fazileti de zaten bu gibi durumlarda sergiledikleri tutumlarda ortaya çıkar. Allah Resûlü bu şekilde yapılan kötülüklere karşılık verilmeyerek ihsanda bulunulmasını tavsiye eder. Çünkü bazı durumlarda muhataba iyilikte bulunularak bazen de yaptığı kötülüğe karşılık verilmeyerek ihsanda bulunulmuş olur. Ne mutlu hayatını ihsan boyutuna taşıyıp örnek olanlara, önder olanlara.

SÖZÜN ÖZÜ

Ey ekmek uğruna iman cevherini atan, ey bir arpaya bir hazineyi satan zavallı! Nemrut, gönlünü İbrahim’e kaptırmadı ama canını bir sivrisineğe teslim etti.

Mevlânâ

Editör: Mehmet Çalışkan