Ramazan ayının güzelliklerinden birisi de iftar anını yaşamak, kardeşlik ve kaynaşma duygusunu perçinleştiren iftar sofralarında buluşmaktır. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in şu nebevî müjdesi bu anın önemini şöyle ifade eder: “Oruçlu için iki sevinç anı vardır. Biri, orucu açtığı anki sevinci, diğeri de Rabbine kavuştuğu anki sevincidir.” (Buhari, Savm 9)

İftar sofraları aile fertleri arasında muhabbet ortamı oluşturur. Günümüzde dünyalık meşgalelerden dolayı, Müslümanlar Ramazan dışında bile çoğu zaman kendi evlerinde aile efradı ile birlikte sofraya oturma imkânı bulamamaktadır. Ramazanın manevi atmosferi ile birlikte tüm engeller bir yana bırakılarak otuz gün boyunca herkes sofra başında ezanı bekleme heyecanını yaşayabilmektedir. O anda sıcak sohbetlerle, belki on bir ay boyunca şahit olunamayan güzel anlar yaşanmaktadır. İftarı bekleme anı, aile içi kaynaşma ve sevgi yumağı oluşturmaya vesiledir. Çocuklarımıza ve gençlerimize bu güzel ve anlamlı geleneği miras bırakabilmemiz için onları daha küçük yaşlardan itibaren iftar sofralarıyla tanıştırmamız en önemli vazifelerimizdendir.

Editör: Mehmet Çalışkan