İnsanlığa son mesajı getiren Hz. Muhammed (s.a.s) 8 Haziran 632’de Miladî Takvime göre 61, Hicrî Takvime göre 63 yaşında ahirete irtihal etmiştir. Ömrünün her anını Rabbine kul olarak geçirmiş, nübüvvetle tavzif edildikten sonra bir an bile durmadan insanlara dünyaya geliş gayelerini anlatmaya çalışmıştır. Bu uğurda sevdikleriyle birlikte tahammül edilmez sıkıntılara göğüs germiş, Allah’ın kendisini muvaffak kılacağına hep inanmıştır. İnananlara her fırsatta kendisinin de bir beşer olduğunu hatırlatmış, kendisi ölse dahi müslümanların bunu sükûnetle karşılayıp, iman adına verdikleri mücadelede sebat etmeleri gerektiğini öğütlemiştir. Sahâbe-i kiram onun bu telkinlerine tam olarak inansa da vefatı ile derin bir sarsıntı yaşamıştır. Bunun üzerine Hz. Ebûbekir “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır” (Âl-i İmrân, 3/144) ayetini okuyarak onları teskin etmiştir.

SÖZÜN ÖZÜ

Değerini ve mertebeni artırmak için sana senden daha iyi bir arkadaş gerektir.

Mevlâna

Ebedi masum çocuklar zamanın solmayan çiçekleri İstemişlerdi de ezan okumuştu Bilal bir sabah, unutmadım.

Erdem Bayazıt

Editör: Mehmet Çalışkan