Yeryüzünün en değerli ve en şerefli varlığı insandır. Din ya da ırk farkı gözetmeksizin ana rahminden itibaren her bir insanın yaşama hakkı koruma altındadır. İnsana saygı, Allah’a karşı olan saygı ve sevginin bir gereğidir.

Yüce Allah’ın verdiği canın korunması, insanın hem en temel hakkı hem de bir görevidir. İntihar ve ötenazide olduğu gibi kişi “Benim hayatımdır, istediğim gibi hareket ederim” diyerek kendi hayatına kıyamaz. Yine mahkeme kararı, savaş hali ve meşru müdafaa dışında başka bir insanı öldürmek, şirkten sonraki en büyük günah kabul edilmiştir.

Rabbimiz cinayeti insanoğluna haram kılmıştır. Bir canı korumanın bütün insanlığı korumak kadar üstün bir fazilet, bir insanı öldürmenin de bütün insanları öldürmek kadar büyük bir cinayet olduğunu ilan etmiştir (Maide 5/32). Çünkü bir insanın haksız yere öldürülmesi, toplumda intikam duygusunun yaygınlaşmasına ve öldürme olaylarının basit görülerek birbirini takip etmesine yol açar. İşte bu sebeple, bir kimseyi öldüren, herkesi öldürmüş gibi şiddetli bir azaba çarptırılacaktır. 

SÖZÜN ÖZÜ

Gölgede yaşayanlar güneşi göremezler.

Cenap Şahabettin

Küçük sular temizlenmek için büyük sulara karışır. 

Mevlânâ

Editör: Mehmet Çalışkan