Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse namazını oturarak kılar. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar. Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapar. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Ayakta durmaya ve rükû yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar rükûdan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse namazı sandalye veya benzeri bir şey üzerine oturarak rükû ve secdeleri ima ile yerine getirir. Buna da güç yetiremeyenler yatarak, ima ile namaz kılar. İma ile de olsa namaz kılmaya gücü yetmeyen kimseye bir şey gerekmez. İma, namazda rükû ve secdeye işaret olmak üzere başı eğmektir. Bu durumdaki kimse rükûda başını biraz eğer, secdede rükûdan biraz daha fazla eğmesi gerekir.

SÖZÜN ÖZÜ

Hâşâ ben ölümden korkmuyorum. Çünkü ben Müslümanım. Her Müslümana yakışan da ölümü tebessümle karşılamaktır. Hakikaten ölüm ebedîyet âlemine açılan ilk perdedir.

Muhammed İkbal

Editör: Mehmet Çalışkan