Hac, müminin hayatında önemli bir dönüm noktasıdır. Hac ibadetini ifa edip hacı olabilmek bir nasip işiyken, hacı kalabilmek büyük bir sorumluluk ve gayreti gerektirir.

Hacı kalmak demek, kutsal hac yolculuğu vesilesiyle elde edilen manevi kazanımların korunması demektir. Hac yolculuğu sona erse de Hak yolculuğunun devam ettiğinin bilinciyle Allah’ın hoşnutluğunu kazandıracak ibadet ve hayırlı işlerle meşgul olmaktır.

Hacdan annesinden doğduğu günkü gibi arınarak dönen kul, bu tertemiz sayfayı koruyup günahlarla kirletmemek için elinden gelen gayreti göstermelidir. Niyet ve telbiye ile verdiği söze sadık kalmalı, Arafat ve Müzdelife vakfeleriyle eriştiği bilinç düzeyini daha da yükseltmeye çalışmalıdır. Mina’da taşladığı şeytanın vesvese ve tuzaklarına bir daha düşmemek için çok dikkatli olmalıdır.

Haccın kazanımlarını korumak aile, akraba, komşu, arkadaş başta olmak üzere tüm insani ilişkileri Rabbimizin rızası doğrultusunda yürütmeyi, örnek Müslüman olma sorumluluğu ile sözüne ve davranışlarına daha da özen göstermeyi gerektirir. Zira hacılık bir unvan olmanın ötesinde iman ve ahlak bakımından olgunluğa ermenin ifadesidir.

Editör: Mehmet Çalışkan