Şehir ve köye sahip olan cisimlerin (toprakların) padişahıdır. Gönül sahibi ise gönüllerin sultanıdır. Gönül sahibi gönül güzelliğine sahip olandır. Gönül güzelliği bakidir.

Gönül sahibi de gönül güzelliği arayanlara onu ab-ı hayat gibi sunmakta olan bir sâkidir.

Gönül insan vücudundaki diğer duyu organlarını hep kendi istediği yöne doğru yönlendirir. Onu aşağıların aşağısına da düşürebilir, yücelerin yücesine de tırmandırabilir. Ancak gönül gözü açık olanlar, sadece yücelere, ötelerin ötesine, metafizik âlemlere, dostun dostuna yükselirler.

Herkes gönül aynasının temizliği, cilası ve parlaklığı oranında görünmeyeni görür. Kim gönlünü daha fazla cilalarsa daha fazla görür.

Kalplerini zikirle ve fikirle cilalayıp parlatanlar Cenab-ı Hakk’ın tecellilerini yansıtan harika bir gönül aynasına sahip olurlar. Gönül aynasının bir cilası da sabırdır. Cahillerin eziyetlerine sabretmek, ehil olanların gönüllerine ciladır.

Gönül sahibi olanların gönül meclislerinde sadece Allah vardır. Başka bir şey yoktur. Allah yolunun bilgisini ancak gönül sahibi yahut da gönül sahibinin gönlü bilir. (Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî)

Editör: Mehmet Çalışkan