Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de pek çok güzel isminin olduğunu bildirmiş (Haşr, 59/24), bu isimlerle kendisini bize tanıtmış ve dua etmemizi istemiştir (A’râf, 7/180). Peygamberimiz (s.a.s.) de Yüce Allah’ın doksan dokuz ismi olduğunu haber vermiş ve bunları tek tek saymıştır.

Her gün beş vakit namazımızda okuduğumuz Rahman ve Rahim isimleriyle, Tevvab, Sabûr, Rezzak, Halîm, Refîk ve daha birbirinden güzel nice isimler. Allah’ın her bir isminde bizim için sayısız mesajlar, derin anlamlar ve öğrettiği ulvi hasletler vardır.

Rabbimiz, isimleriyle her daim bizimledir. Bizi, yalnız, yardımsız, desteksiz, sahipsiz bırakmaz. Gerçekten görmek için bakarsak, her doğrunun, her kemâlin, her cemâlin yanı başında O’nun eserini buluruz. O’nun dosta karşı dostumuz, külfete karşı yardımcımız olduğunu fark ederiz. Bize gösterdiği bu ilgi ve sevgiyi karşılıksız bırakmak, Gerçek Dost’a karşı büyük bir hak bilmezlik ve nankörlük olmaz mı?

Bir mümin için asıl olan, sadece Allah’ın isimlerini ezberleyip okumak değildir. Bu isimlerin anlamlarını öğrenmek ve bu isimlerle Allah’a kullukta bulunmaktır. Asıl olan, bu ilâhî sıfat ve isimlerin öğrettiği anlamlarla hayatı mâmur etmektir.

Editör: Mehmet Çalışkan