Anne babalık, çocuğu sadece doyurup giydirmek değildir. Bunun çok daha ötesine, yavrunun terbiyesi gibi yuvanın sınırlarını aşarak tüm toplumu etkileyen bir alana ulaşır. Çocuk terbiyesi, hassasiyet isteyen uzun bir süreçtir. Belki de, Kur’an’da çocuğun ‘imtihan vesilesi’ olarak adlandırılması, bu sürecin meşakkatli oluşuna da işaret etmektedir. Ama insan yetiştirmek, zorluğu kadar değerli, yoruculuğu kadar onurlu bir iştir. Zira sonuçta anne ve baba, kimi zaman dünya ve âhirette alınlarını ağartan bir evlat yetiştirmekle üzerlerine düşeni yapmanın huzurunu yaşayacak ve bu imtihan sonucunda verilen emekler karşılığını bularak evlatlar ile Cennetteki birlikteliğe kadar uzanan bir dostluk kurulacaktır.

Ancak kimi zaman da Nuh’un imtihanı gibi, çabalar yerine ulaşmayacak, gayretler semeresiz kalacak ve evlat düşman kesiliverecektir. Her ne kadar çocuğunun faydalı bir birey olup olmayacağını bilmese de anne babaya düşen, kendisine yaratanı tarafından emanet edilen ve imtihan vesilesi olan çocuklarına karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmektir.

SÖZÜN ÖZÜ

Yolda karşılaştığımız bir dostla ayaküstü falan kişiyi gıybet ediveririz de, iş nutuk çekmeye gelince, gıybet konusundaki hadis-i şerifleri sıralamakta arkamızdan kimse yetişemez. Dinleyen bizi hiç gıybet etmez sanır.

Cahit Zarifoğlu

Editör: Mehmet Çalışkan