İslam dininin iki temel kaynağı vardır. Bunlar, Allah’ın kitabı ve bu kitabı insanlara tebliğ eden Hz. Peygamber’in sünnetidir. Doğru dinî bilgiyi bu iki kaynaktan öğrenmek mümkündür. Bu iki kaynağın dışında, Allah’ın bazı insanlarla özel iletişimi olduğu, bu kişilerin rüya ve ilhamlarının bilgi değeri olması kabul edilemez. Bu her şeyden önce Rabbimizin dininin tamamlandığına ilişkin beyanına (Mâide, 5/3) aykırıdır. İlham aldığını iddia eden kişilerin direktiflerini dinde kaynak kabul etmek büyük bir bidat ortaya atmak ve Hz. Peygamber’den sonra yeni bir din kurmaya yeltenmek anlamına gelmektedir.

Diyanet İşleri Başkanlığı kurulduğu günden beri bu iki temel kaynağa dayanan bir yayıncılık anlayışına sahip olmuştur. Topluma sahih dinî bilgiyi ulaştırmak amacıyla her kesime yönelik nitelikli eserler yayınlamaktadır. Dün olduğu gibi bugün de bidatlere, sapmaya, yozlaşmaya ve bozulmaya karşı dini doğru ve güvenilir kaynaklardan öğrenmek çok önemlidir. Sevgili Peygamberimiz bu konuda ümmetini şöyle uyarmıştır: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünneti.” (Muvatta’, Kader, 3)

Editör: Mehmet Çalışkan