“İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele.” (Bakara, 2/25) buyruğu doğrultusunda Hz. Peygamber, kimi zaman Kur’an-ı Kerim’deki âyetlerle kimi zaman da kendi ifadeleriyle ashabına cennet hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir. Buna göre; mü’minler âhiret yurtları olan cennete varınca sekiz kapıyla karşılaşırlar. Cennetin bekçileri tarafından ilk olarak alemlerin efendisi Hz. Muhammed’e açılan bu kapılardan içeri alınırlar. Dünyada işledikleri amellere göre farklı bölümlerden girerler ebedi yurtlarına. Bu konuda Allah Resulü şöyle buyurmuştur: “Cennetliklerden her kim namaz ehlinden ise namaz kapısından çağrılır. Cihad ehlinden ise, cihad kapısından çağrılır. Sadaka ehlinden ise, sadaka kapısından çağrılır. Oruç ehlinden ise Reyyan kapısından çağrılır.” Bu müjdeyi duyan Hz. Ebu Bekir (r.a.) “Ey Allah’ın Resûlü! Bir insanın bütün bu kapılardan da çağrılması söz konusu olabilir mi?” diye sormuş ve Allah Resûlü de “Evet, senin de onlardan olacağını ümit ediyorum.” diye cevap vermiştir. (Nesâî, Sıyâm, 43)

SÖZÜN ÖZÜ

Dinin, içtimaî nizamı muhafazada, kültürel inkişafta ve millî birliği korumada en kuvvetli bir unsur olduğu münakaşadan müstağnidir.

Prof. Dr. Osman Turan

Editör: Mehmet Çalışkan