Caminin, ibadet mekânı olma dışında özellikle Asr-ı Saâdet’te yüklendiği işlevler, onların çok fonksiyonlu boyutlarını bize göstermektedir.

Peygamber Efendimizin hayatta olduğu dönemlerde ve daha sonrasında bir süre, kadın ve cami buluşmasının camilerin işlevselliğinin artması ile pek çok alanda gerçekleştiğini söylemek mümkündür. Resulullah, bizzat kadınların camilere gitmesini, Müslüman cemaati ile birlikte olmasını istemiştir. “Kadınları mescidden alıkoymayın.” (Müslim, Salat, 134-137) buyuran peygamberimiz, bu çok boyutlu mekan ile kadın buluşmasını açıkça teşvik etmiştir.

Bugün cami ve kadın buluşması, camilerin günümüzdeki işlevleri ile paralel olarak daha çok ibadetler çerçevesinde gerçekleşmektedir. Camiler kadınlar için, namazlara iştirak ettikleri, Ramazan ayında mukabeleye katıldıkları, dinini öğrenmek üzere vaaz dinledikleri, Kur’an-ı Kerim’in tilavetini öğrendikleri kutsal mekanlardır.

Günümüzde cami merkezli bir dini ve sosyal hayat tesisinde, toplumun yarısını oluşturan kadınların gözardı edilmemesi hayati önem taşımaktadır.

SÖZÜN ÖZÜ

Kul gözleri gördüğü halde Allah’ın kendisini âmâ olarak haşretmesinden korksun. Hikmetten anlayana manalı bir söz kafidir. Ma’nen sağır olanlar zaten Hakk’ı duyamaz.

Hz. Osman (r.a.)

Editör: Mehmet Çalışkan