Rahmet dini İslam; insanları bütünleştirici, uzlaştırıcı barış ve kardeşliği telkin eder. İslam hem birey hem de toplumun huzur, barış ve dayanışmasının teminatıdır. Toplumda bir arada yaşama bilinci oluşabilmesi için, fertlerin birbirlerine karşı iyi niyetli ve samimi olması, birbirine saygı duyması, bencillik ve çıkarcılıktan uzak durması gerekir.

Birlikte yaşamanın önünde en büyük engel, farklı olanların birbirlerini iyi tanımama, dinleme eksikliği ve önyargılı hareket etme tavrıdır. Bir arada barış içinde yaşamanın ilk adımı, birbirimizi dinlemek ve anlamaktır. “Dinlemeyen” kişiler “birbirini anlama” aşamasına varamazlar. Kur’an’da “dinleme”nin bir öğrenme tarzı olduğuna dair birçok ayet vardır.

Konuşmaksa; dinleme ve anlamanın bir sonucudur. Aynı dili konuşanlar değil, aynı manayı paylaşanlar anlaşabilir. Birbirimizi gereğince tanıma çabasında olmalı ve önyargılı hareket etmemeliyiz. İslam’ın öğütlerinde, tarihî ve kültürel köklerimizde “birliği” bulabiliriz. Dilimiz; ötekileştirici değil birleştirici; dışlayıcı değil yaklaştırıcı; daraltıcı değil kapsayıcı; suçlayıcı değil affedici; alaycı değil değer verici; intikamcı değil bağışlayıcı olmalıdır.

Editör: Mehmet Çalışkan