Besmele, tıpkı kelime-i şehadet ve kelime-i tevhid gibi İslam’ın sembollerinden biridir. Besmele Rabbimizin, bizleri her an gördüğü, murakabe ettiği bilinciyle yaşamanın tezahürüdür. O’nun bize şah damarımızdan daha yakın olduğu gerçeğinin ilanıdır. Allah’a dayanıp güvenmenin, teslimiyetin, O’nun engin rahmeti ve merhametine sığınmanın adıdır besmele.

Kaynağını Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in örnekliğinden alan medeniyetimiz besmeleyle ilmek ilmek örülmüştür. Bu medeniyette gözler, dünyaya besmeleler eşliğinde açılır. İbadetlerimiz, besmele çekilerek eda edilir. Kitaplar, onunla açılıp okunur. Eller, duaya onunla kaldırılır. Hastalıklardan Allah’ın ismiyle şifa niyaz edilir. Mümin yemesine, içmesine, yatmasına, uyumasına, uykudan kalkmasına hep besmeleyle başlar. Evine, işyerine girerken, bağında bahçesinde çalışırken besmeleyi terennüm eder. Besmele her hayırlı işin anahtarıdır. Besmele berekettir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bu hususu şu hadisiyle ifade etmiştir: “Allah’ın adıyla başlanmayan her söz ve iş bereketsizdir, sonuçsuzdur.” (İbn Hanbel, II, 360) Öyleyse besmeleyle başlayalım her söz ve işimize. Bereket vesilesi kılalım besmeleyi hayatımıza.

Editör: Mehmet Çalışkan