Az sözle çok şey ifade etmek, konuşma sanatının önemli inceliklerindendir. İnsanların en mükemmeli olan Hz. Peygamber (s.a.s.), “…Bana sözün özü (cevâmiu’l-kelim) verildi…” (Müslim, Mesâcid, 5) buyurmuştur. Yani Resulullah az sözle çok mana ifade edecek şekilde konuşurdu. Onun mübarek ağzından hikmetli sözler dökülürdü. Mesela, “Ameller niyetlere göredir” (Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1) hadis-i şerifi, Resulullah’ın manası derin özlü hadislerinden. Bazı hadis âlimleri bu hadisi, dinin üçte birinin, bazısı da dörtte birinin özeti niteliğinde kabul etmişlerdir. Böyle hadislerden bazıları şunlardır: “Sana şüpheli geleni bırak, şüphe vermeyene bak!” (Buhari, Büyû‘, 3) “Sizden biriniz kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe iyi mümin olamaz.” (Buhari, Îmân, 7) “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” (Müslim, Îmân, 62)

Konuşulan söz, muhatabı tarafından anlaşılmazsa sözün güzel olmasının bir anlamı yoktur. Özlü konuşmak ise hem güzel hem de muhatabın anlayabileceği şekilde konuşmaktır. İşte insanların en üstünü olan Resulullah’ın sözleri de üstündü. “Resulullah’ın (s.a.s.) konuşması, onu dinleyen herkesin anlayabileceği şekilde açıktı.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 18)

Editör: Mehmet Çalışkan