Kurban, Allah’a yakın olma arayışıdır. Kurban, teslimiyet ve sadakatin, fedakârlık ve paylaşmanın adıdır. Kurban, bir taraftan bizi Rabbimize yakınlaştırırken, bir taraftan da insanlığımıza anlam ve derinlik katar. Hayatın akışı içerisinde unuttuğumuz değerleri bize yeniden hatırlatır.

Kurban, aslında nefsin arzu ve isteklerine esir olmamayı, kulluk basamaklarında yükselmeyi ifade eder. Zira kurbanımız, Rabbimize sunduğumuz bir samimiyet beyanımızdır. Rabbimiz, bu gerçeği bizlere şöyle haber verir: “Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; Allah’a ulaşan yalnızca takvanızdır, samimiyetinizdir.” (Hacc, 22/37) Peygamberimiz (s.a.s.) de “Âdemoğlu kurban bayramı günlerinde Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir ibadet yapmış olamaz.” (Tirmizî, Edâhî, 1) buyurmuştur.

Namaz, zekât, oruç, hac nasıl kendine has bir ibadetse kurban da kendine has bir ibadettir. Bu ibadetin de kendine özgü şartları, rükünleri vardır. Kurbanda aslolan, nisap miktarı mala sahip olan mü’minin gerekli şartları taşıyan hayvanı Allah rızası için bizzat kurban etmesidir.

SÖZÜN ÖZÜ

Yumurta, dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur; içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar; zîrâ sahih dönüşümler hep içten gelir.

İbn Rüşd

Editör: Mehmet Çalışkan