İnsan, bütün samimiyeti ve olanca gayreti ile çalışıp çabalayacak, kulluk bilinci içinde insanca bir hayat yaşamanın mücadelesini verecektir. Ne var ki, zayıf olarak yaratılan insan, bu mücadelesinde her zaman başarılı olamaz. Ömrü boyunca bütün çabaların, bütün imkân ve desteklerin tükendiği sayısız durum ve konum içinde bulur kendini. Bu sebeple, her şeyin kendisine muhtaç olduğu Yüce Allah’a yönelme ve O’na dua etme ihtiyacı duyar. Bu, onun fıtratında var olan bir özelliktir.

Dua, kulun ihtiyaçlarını Yaratıcı Kudret’e arz etmesi, O’nun yardımına yönelmesidir. Dua, insanın, kendisi gibi zayıf ve sonlu varlıklara bağlanmayı reddedip, özgürlüğünü ilan etmesi, Allah’a yönelip, kulluk bağı ile O’na bağlanmanın ifadesidir. Dua ederken tek muhatabımız Rabbimizdir. O’nunla aramızda hiç kimse, hiçbir varlık yoktur. O’nun adını anarak, sıfatlarını söyleyerek duamıza şekil veririz. “En güzel isimler Allah’ındır. O’na güzel isimleriyle dua edin” (Arâf, 7/180) âyeti, nasıl dua edeceğimiz konusunda önümüzde geniş bir ufuk açar.

SÖZÜN ÖZÜ

Kendini iyice sıkıntıya sokmuş bir miskin gibi gözü aç; mal kıymeti bilmeyen, ilerisini görmeyen bir sefih gibi savurgan olma. Sana ait hakları belirle. Dostuna saygılı, düşmanına insaflı ol.

İmam Gazâlî

Editör: Mehmet Çalışkan