Diyanet Mekke Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Rıdvan Yalçın, Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda bulunan hacı adaylarına sağlıklarını koruma noktasında önemli tavsiyelerde bulundu.

Diyanet Mekke Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Rıdvan Yalçın hacı adaylarına önemli tavsiyelerde bulundu.

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Organizasyonu kapsamında hacı adaylarına hizmet veren Mekke Hastanesi’nde Diyanet Haber’e açıklamalarda bulunan Başhekim Yalçın, hac ibadetinin meşakkatine dikkat çekerek hacı adaylarının sağlıklarına dikkat etmelerini söyledi.

Hacı adaylarının yolculuğa çıkmadan Türkiye’de sağlık kontrolünden geçmelerini tavsiye eden Yalçın, “Özellikle kronik hastalığı olan şekeri, tansiyonu, kalp hastalığı, akciğer hastalığı olan hacı adaylarımızın mutlaka gelmeden önce genel bir kontrolden geçmesi ve kendi muayene olduğu doktorlarına böyle bir ibadete gideceklerini söylemesi ve buranın şartlarında bu ibadetini yapıp yapmayacaklarını sormaları lazım.” dedi.

Yalçın, hacı adaylarının kutsal topraklara gelmeden önce kullandığı ilaçları, bu ilaçlara ait olan reçete ya da epikrizi yanlarında bulundurmalarını ve bu ilaçları da burada kaldığı süreye yetecek kadar getirmelerinin önemli olduğunu belirterek, “Ayrıca yürümek en önemli şeylerden birisi. Onun için gelmeden önce mutlaka bir yürüme egzersizi, alıştırması yapmak lazım. Özellikle en azından bir saat kadar yürür olmak, buradaki sürecin daha iyi atlatılmasına neden olur. Özellikle haccın yapıldığı menasikin yapıldığı dönemde yaklaşık 15 kilometrelik bir yürüyüş yapılıyor. Her ne kadar fasılalı yapılsa da yine de böyle bir yürüyüş yapılıyor. Onun için buna hazırlıklı olmak lazım.” diye konuştu.

“İlaçları özel kabında getirmeleri uygundur”

Hacı adaylarının ilaçlarını özel kaplarında getirmeleri gerektiğinin altını çizen Yalçın, “Özellikle insülin gibi olan ilaçlar ısıdan etkilenebilir. Bunu özel kabında getirmeleri uygundur. Yine uçak seyahati sırasında hemen indiğinde eğer kullanacağı bir ilaç varsa bunu da önceden çantasının içine koyması lazım. Ama yine tekrar ediyorum, bu ilaçların bir kısmı genel kullanımda olmayabilir, bazı değişik özelliklere sahip olabilir, onun için bunlara ait olan reçetesini ve epikrizini mutlaka yanında getirmesi lazım.” ifadelerini kullandı.

Yalçın, uçakla uzun süre yolculuk yapıldığı için 2 saati geçen durumlarda mutlaka kişilerin hareket etmesi gerektiğini belirterek, “Uçakta mümkünse yürümeleri lazım ve bol su içmeleri lazım. Ayaklarını hareket ettirmeleri ve bu şekilde herhangi bir pıhtı oluşmasını engellemeleri lazım.” şeklinde konuştu.

“Burada en çok gördüğümüz şeylerden biri sıcak çarpması”

Sıcak ve kuru bir iklime sahip Mekke’de aynı zamanda çöl tozlarının da bulunduğunu hatırlatan Yalçın, “Onun için özellikle bundan etkilenebilecek olan grubun kendilerine çok dikkat etmesi lazım. Burada en çok gördüğümüz şeylerden biri sıcak çarpması. Özellikle sıcak çarpmaması için saat 11 ile 16 arasında direk güneşe temas edecek yerlerde bulunmamaları, eğer çıkmak zorunda kalırlarsa mutlaka şemsiye, şapka gibi bir durumla çıkmaları ve olabildiğince de en kısa süre kalıp daha serin ortamlara gitmeleri lazım. Yine kıyafetlerinde dikkat edecekleri şey, bol ve açık renkli, ve pamuklu kıyafetler giymeleri lazım. Bol sıvı tüketimi önemli. Tabi burada aynı zamanda terleniyor, sıvı almakla birlikte tuzda almak gerekebiliyor. Yalnız burada tabi hastanın tansiyonunun yüksekliği, kalple ilgili problemleri bu tuz almasında biraz daha dikkatli olmasını gerektirir.” değerlendirmesinde bulundu.

“En önemli şeylerden biri, şeker hastalarımız şekerlerinin ayarlanması”

Yalçın, şeker hastalarının dikkat etmesi gerektiği hususlara da değinerek, şöyle devam etti:

“En önemli şeylerden biri şeker hastalarımız şekerlerinin ayarlanması. Burada efor yaptığında özellikle insülin kullanan hastalarımız yürüdüğünde şekerleri dönüşebiliyor. Onun için de yanlarında mutlaka çantalarında bir miktar şeker taşımaları veya insülini buradaki doktorlarımız ile birlikte ayarlamaları gerekebilir. Buna dikkat etmeleri lazım. Yine şeker hastalarının özellikle duyusal problemleri olabilir. Onun içinde ayakları sıcağı, soğuğu çok hissetmeyebilir. Burada ayak yanıklarına çok rastlıyoruz. Onun için çıplak ayakla sıcak olabilecek yerlere basmamaları lazım ki hissetmez ve çok derin yanıklar olabilir ve bu yanıklar enfeksiyon kaparsa ilerleyebilirler. Sağlıkları yönünden de ibadetlerin yönünden de hakikaten sıkıntı yaratabilir. Yine mümkünse bütün hacı adaylarımız eğer ihram yasakları söz konusu değilse, çorap veya bir patikle ya da rahat bir ayakkabı ile tavaf yapmalarını öneririm.”

“Özellikle sıcak, soğuk geçişlerine dikkat etmeleri lazım”

Hacı adaylarını klima kullanımıyla ilgili uyaran Yalçın,  “Hacı adaylarımız, özellikle sıcak, soğuk geçişlerine dikkat etmeleri lazım. Odalarına ilk girdiklerinde her ne kadar klimaların temizlikleri yapılmış olsa bile mutlaka camı açıp klimayı da en son ayarında 10 dakika kadar içeride de kendileri kalmamak şartıyla çalıştırmaları lazım. Daha sonra odaya girsinler. Bu ilk giriş anı ama bundan sonraki takiplerinde de mümkünse dışarıdayken odalarında klimaları çalıştırsınlar ama içeriye girdiklerinde klimalarını kapatsınlar ya da klimanın sıcaklığını 25 ile 28 derece arasında olacak şekilde ayarlasınlar. Daha düşük değerlere indirdiklerinde aniden sıcaktan soğuğa girdiklerinde kas tutulmalarına veya daha değişik hastalıklara yol açabilir.” diye konuştu.  

Hac farizası için farklı ülke ve milletlerden insanların bir arada bulunduğuna işaret eden Yalçın, “Bizim kendi ülkemizin, kendi yaşadığı şartlarına sahip alıştıkları mikro organizmalar vardır. Dışarıdan her bir grup başka ülkelerden girince değişik mikroplarla temas edecektir hacılarımız. Onun için mümkün mertebe bir kere kalabalık ve kapalı ortamlarda maske kullanmalarını öneririm.” ifadelerini kullandı.

“Klima ve ıslak zeminlerin temizliğine dikkat etmeleri lazım”

Klimalarda ve ıslak zeminlerde en önemli hususlardan birisinin de temizlik olduğunu dile getiren Yalçın, “Özellikle ıslak zeminlerin olduğu tuvaletlerin temizliğine dikkat etmeleri lazım. Her ne kadar otel buraları temizlese de kullanıldığı için temizliği bozulabilir. Kendileri buranın temizliğine dikkat etmeleri lazım ve ıslak zeminlerde üreyebilen mikroplar vardır. Yine tozlu zeminlerde üreyebilen mikroplar vardır. Lejonella gibi dediğimiz bakteriler vardır. Bunlardan korunabilmek için bu bölgelerin iyi havalanması ve mümkün mertebe kuru kalabilmesi lazım. Bunlara dikkat etmek lazım.” şeklinde konuştu.

“Trafik yoğunlaştı karşıdan karşıya gerçekten daha dikkatli olunmalı”

Hacı adaylarının Mekke’ye intikallerinin devam ettiğini ve buna bağlı olarak trafiğin yoğunlaştığına dikkat çeken Yalçın, “Trafik yoğunlaştı ve buralarda çok hızlı araba kullanılması söz konusu. Onun için karşıdan karşıya gerçekten dikkat edilmesi lazım. Yine ıslak zeminlerde, kaygan olan zeminlerde düşmeler mümkün. Yürüyen merdiven kazaları görüyoruz. Bunlara dikkat etmek gerekiyor. Bütün bunlar haccın ibadet kısmını da çok etkileyebiliyor. Hatta sadece yatarak bütün süresini geçiren hastalarımız olabiliyor. Onun için bu önlemlere gerçekten dikkat edilmesi lazım.” ifadelerini kullandı. 

“İbadetle dinleme iyi dengelenmeli”

Sağlıklı olmada dinlenmenin önemine dikkat çeken Yalçın, “İbadetle dinlemeyi iyi dengede tutmak lazım. Sürekli ibadet yaparak vücudu yıpratmamak gerekiyor. Özellikle Arafat'a kendimizi saklamamız lazım. Çünkü Arafat, daha dinç, daha kuvvetli olmamız gereken bir dönem. Uykunuzda, beslenmemizde ve ibadetlerimizde bir denge içerisinde olmak da fayda var. Arafat için en önemli şeylerden birisi de Cebel-i Rahme gibi yerlere tırmanmak veya güneşte kalmak, sıcak çarpmalarına yol açabiliyor ve tehlikeli boyutlarda biz bunları görebiliyoruz. Lütfen bunlara hacı adaylarımız dikkat etsinler ve yürüme mesafelerinde de rahat terlik giymelerini öneririm, ayakları vurabilir, su toplayabilir ve enfeksiyon kapabilir. Bunlara dikkat etmeleri gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Açıkta satılan gıdaları tüketmeyelim”

Yalçın, hacı adaylarının açıkta satılan gıdaları tüketmemelerini tavsiye ederek, “Özellikle burada ishal vakaları çok görülebiliyor. Açıktan bir gıda yerlerse özellikle tavuk cinsi bir tüketime giderlerse bunlar isale yol açabiliyor. Bunun dışında gıdalarını bekletmemelerini öneriyorum. Sıcakta kalan gıdalar temiz bile olsa bir süre sonra bozulabiliyor.” ifadelerini kullandı.

En çok üst solunum yolu enfeksiyonlarının görüldüğünü belirten Yalçın, “Bunun sebebi hakikaten kalabalık ortam olması ve damlacık enfeksiyonlarının burada çok fazla görülmesidir. Maske kullanmak ve kalabalık ortamlardan biraz uzak durmak lazım. Hira ve Sevr’e çıkmak ve inmek hakikaten problem olabiliyor. Buralarda kötü sonuçlar doğuran kazalar olabiliyor. Buna da dikkat etmelerini öneriyorum.” diye konuştu.  

Sağlıklı beslenme ve su tüketimi

Yalçın hacı adaylarının beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:

“Hacı adaylarının yeterli uyuması, bol su tüketmesi lazım. Zemzem suyunu evet, Allah'ın güzel bir suyu gerçekten bol bol içmelerini öneririm. Ama bunun yanında suyu, diğer sıvıları da almalarını öneriyorum. Günlük en az bir buçuk 2 litre kadar sıvı tüketmeleri lazım. Peki, nasıl yeterli sıvı aldıklarını anlayacaklar? İdrar renginin açık sarı olması lazım, koyulaşıyorsa bu durum az su içtiklerini delilidir ya da idrara çıkmaları azalırsa yine az su içtiklerini delidir. Tabi bu normal, sağlıklı insanlar için geçerli olan kurallardır. Eğer kronik hastalıkları varsa gerekli şüpheleri varsa bunu bize de danışabilirler. Zaten bizim sağlık hizmetlerimiz çerisinde toplum sağlığı hizmeti de veriyoruz. Yani belli aralıklarla hacı adaylarımıza toplanıp onlara sağlıkla ilgili bilgiler veriyoruz. Orada rahatlıkla sorularını sorabilirler. Buna dikkat etmeleri lazım.

Sağlıklı beslenme deyince bol bol yemek anlamında almasınlar. Özellikle tavaftan önce böyle bir efor sarf edecekleri zaman çok fazla yemelerini önermem. Yine şeker, tansiyon hastası gibi olanların diyetlerine dikkat etmeleri lazım. Onların da Türkiye'de nasıl yiyorsa o şekilde dikkat etmeleri lazım. Ama burada en önemli dikkat edecekleri şey özellikle insülin kullanan şeker hastalarının efor yaptıklarında şekerlerinin düşeceklerini göz önüne almaları gerekiyor.”