Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığının her geçen gün daha da endişe verici boyutlara ulaşması, derhal çözüm bulunması gereken bir mesele haline gelmiştir." ifadesi yer aldı.
İbadet özgürlüğünün ve ibadet yerlerinin kutsallığının korunmasının devletlerin sorumluluğunda olduğu hatırlatılan açıklamada, yerel emniyet makamlarına intikal eden saldırıların faillerinin adalet karşısına çıkarılmasının ve camilerin güvenliğinin tam anlamıyla sağlanmasının gelecekte daha vahim olayların önüne geçeceği belirtildi.
Açıklamada, bu tür saldırıların sadece Müslümanlar için değil insanlığın tümü için ortak tehdit oluşturduğuna değinilerek, "Nefret ve tahammülsüzlük adeta bütün dünyayı tehdit eden bir virüse dönüşmüştür. Bu virüsü tamamen temizlemek için ise uluslararası toplumun birlikte çalışması gerekmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Türkiye önderliğinde Birleşmiş Milletlere (BM) sunulan "Din veya inanca dayalı terörizm ve diğer şiddet eylemleriyle mücadele" başlıklı kararın 2 Nisan'da Genel Kurul’da kabul edilmesinin önemli bir adım olduğuna işaret edilen açıklamada, "Bu kararın tüm üye ülkelerce uygulanması sorunun çözümüne ciddi katkı sağlayacaktır. Türkiye bu yöndeki uluslararası çabalara liderlik etmeye devam edecektir." ifadesi kullanıldı.
