Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Büyük Çamlıca Camii’nde hutbe irad etti

Büyük Çamlıca Camii’nin resmî açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle yapıldı.

Açılış töreninde dua eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Büyük Çamlıca Camii’nde hutbe irad etti, cuma namazını kıldırdı.

Önümüzdeki pazar günü ramazan ayına girileceğini hatırlatan Prof. Dr. Erbaş, şunları kaydetti:

“Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: ‘Ramazan ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılın birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır. Öyleyse içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçlu geçirsin.’

Önümüzdeki pazar günü yatsı namazını müteakip kılacağımız teravih namazıyla on bir ayın sultanı ramazan ayına kavuşmuş olacağız inşallah. Aynı gece sahura kalkarak oruca niyetlenecek, bereket ve mağfiret mevsimine gireceğiz.”

"Ramazan, ümmet bilincinin ve İslam kardeşliğinin pekiştiği müstesna bir zamandır"

Ramazan ayının rahmet, mağfiret ve bereket ayı olduğunu ifade eden Erbaş, ramazanın, ümmet bilincinin ve İslam kardeşliğinin pekiştiği müstesna bir zaman dilimi olduğunu söyledi.

“Ramazan ayı, bir yıl boyunca hasretle yolunu beklediğimiz rahmet ayıdır. İmanın, ibadetin, güzel ahlakın, ümmet bilincinin ve İslam kardeşliğinin pekiştiği müstesna bir zamandır. Müminin bir yandan Rabbiyle olan bağını, diğer yandan kardeşleriyle olan ilişkilerini gözden geçirdiği bir nefis muhasebesi dönemidir. İşte böyle mübarek bir aya kavuşmanın verdiği huzurla Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ashabına şöyle seslenmiştir: ‘Ramazan ayı size bereketiyle geldi, Allah bu ayda sizi zengin kılar, bundan dolayı size rahmet indirir, hataları yok eder, bu ayda duaları kabul eder. Allah Teâlâ sizin ibadet ve hayır konusunda birbirinizle yarış etmenize bakar ve meleklerine karşı sizinle övünür. O halde iyilik ve hayırdan yana Allah Teâlâ’ya kendinizi gösterin. Ramazan ayında Allah’ın rahmetinden kendisini mahrum eden kimse bedbaht kimsedir.’”

Ramazan-ı şerifin en bereketli yaşandığı mekânların camiler olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Camiler milletimizin umudu, şehirlerimizin ruhu, mahallemizin kalbidir”

“Ramazan-ı şerifin en bereketli yaşandığı mekânların, mümin gönüllerin huşû içinde Rableri huzurunda divan durduğu camilerimizdir. Her türlü benlik duygusundan arınarak kulluğumuzu Allah’a arz ettiğimiz camilerimiz, İslam medeniyetinin merkezleridir. Milletimizin umudu, şehirlerimizin ruhu, mahallemizin kalbidir camilerimiz. Camilerimiz dil, renk, örf, makam, mevki farkı gözetmeden mümin gönülleri birleştirir, birliğimizi pekiştirir, imanımızı ve istiklalimizi simgeler. Minareleri tevhidin sembolü, ezanları şehadetin temeli, ihram, kürsü ve minberleri hak ve hakikatin sesi, safları huzur ve güvenin teminatıdır camilerimizin.”

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.), cami ve mescit yapılmasına ayrı bir önem verdiğini hatırlatan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Bugün ülkemiz genelinde sayısı doksan bini bulan camilerimizden yükselen ezanlar istiklalimizin sembolü, istikbalimizin umududur.” ifadesini kullandı.

“Allah’a en sevimli gelen yerler mescitlerdir.’ buyuran Allah Resulü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimiz, mescit yapılmasına ayrı bir önem vermiş ve ümmetini de mescitleri imar etmeye teşvik etmiştir. Allah Resulü (s.a.s.), mescit ve cami inşa edenleri şöyle müjdelemektedir: “Her kim ki Allah için bir mescit bina ederse, Allah ona cennette bu mescidin benzeri bir köşk bina eder. Sevgili Peygamberimizin bu müjdesine nail olmak isteyen hayırsever milletimizin gayret ve fedakârlıkları, maddi ve manevi destekleriyle geçmişte olduğu gibi günümüzde de nice camiler inşa edilmektedir.

"Sayısı doksan bini bulan camilerimizden yükselen ezanlar istiklalimizin sembolü, istikbalimizin umududur"

Bugün ülkemiz genelinde sayısı doksan bini bulan camilerimizden yükselen ezanlar istiklalimizin sembolü, istikbalimizin umududur. Bu camilerimizde bir taraftan ibadet edilirken, diğer taraftan sayıları 200 bine kadar ulaşmış olan 4-6 yaş grubu sınıflara devam eden çocuklarımızdan başlayıp her yaştan insanımıza yönelik açılan Kur’an kursları, cami dersleri, gençlik merkezi ve okuma salonları, Aile ve Dini Rehberlik Bürolarıyla ilmi, sosyal ve kültürel din hizmetleri de sunulmaktadır. İşte bu camilerimizden biri de Türkiye tarihimizin en büyük camisi olarak inşa edilen ve bugün Muhterem Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, devlet erkânımızın, yurt içinden ve yurt dışından katılan misafirlerimizin iştirakiyle resmi açılışını yapacağımız İstanbul Büyük Çamlıca Camii’dir.

Bu vesileyle geçmişten günümüze camilerimizin imar, inşa ve ihyasına öncülük eden, destek olan, yardımda bulunan bütün hayır sahiplerini şükranla yâd ediyor, Milli Şairimizin İstiklal Marşı’nın içerisine dercettiği şu dua mısralarını tekrar hatırlatmak istiyorum:

"Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli;

Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!

Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Büyük Çamlıca Camii’ni dolduran cemaate hitabını, şu tavsiyelerle sonlandırdı:

“Peygamberimizin ifadesiyle ‘ilk gecesinden itibaren şeytanların bağlandığı, cehennem kapılarının kapatıldığı, cennet kapılarının açıldığı, sayısız müminin ateşten azat edildiği’ bu mübarek ayı hakkıyla idrak edenlerden olalım.

Zekât ve sadakalarımızla ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürelim, camilerimizdeki vaazlara ve coşkulu teravih namazlarımıza kadınlarımızla, erkeğimizle, gencimizle, çocuğumuzla bütün ailemizin katılmasını sağlayalım. Mukabele geleneğimize sahip çıkarak Peygamber Efendimizin sünnetini ihya edelim.

Hutbemi bir ayet-i kerimeyle bitiriyorum: ‘Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yolda olmaları umulanlar bunlardır.’”

Editör: Mehmet Çalışkan