Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ‘2019 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası Tanıtım Programı’nda konuştu.

8 Kasım 2019 Cuma gününün Peygamber Efendimizin (s.a.s.) doğumunun seneyi devriyesi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığınca Mevlid-i Nebi Haftası kapsamında Peygamberimizi anma ve anlamaya yönelik çok sayıda program gerçekleştirileceğini söyledi.

“Amacımız; Peygamber Efendimizin sünneti seniyyesini günümüz dünyasıyla buluşturmak, onun rahmet mesajlarını zihin ve gönüllere ulaştırmaktır.” ifadesini kullanan Başkan Erbaş, şunları kaydetti:

“Milletimizin her ferdinin yüreğinde var olan Peygamber sevgisini daha da pekiştirmek,  o mukaddes sevgi ile birlik-beraberlik ve kardeşlik duygularımızı canlı tutmaktır. Onun öğrettiği insanî ve ahlâkî erdemleri, söz, tutum ve davranışlarımızın mihveri kılmaktır.

Çünkü Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’deki, “Andolsun, Allah'ın Resulünde sizin için güzel bir örnek vardır.” ilahi fermanıyla, onu her alanda en güzel örneğimiz ve rehberimiz ilan etmektedir.

Mevlid-i Nebi; Müslümanların zihin ve gönül dünyalarında çok güçlü ve köklü bir yere sahiptir.  Peygamberimizin şahsında insanlığın yeniden doğuşunu ve aydınlık bir geleceği ifade etmektedir.

Zira cehaletin ve zulmün esir aldığı, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu karanlık bir dönem; onun gelişi ve mücadelesiyle; ilmin, adaletin, merhametin aydınlığında asr-ı saadete dönüşmüştür. Cahiliye girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar; onun peşinden giderek, kardeşliğin,  erdemin, ahde vefanın, güzel ahlakın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuşlardır.

Diyanet İşleri Başkanlığımız, her sene Mevlid-i Nebi haftasında, toplumumuz ve insanlık için önem arz eden bir konuyu etraflıca ele almaktadır. 

Bu bağlamda 2019 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası için ‘Peygamberimiz ve Aile’ konusunu belirledik.

Biliyoruz ki Rabbimiz bizlere aile olmayı emretmiş, vedûd ismi celilinden meveddet gibi katıksız ve karşılıksız bir sevgiyi, varlığının bir delili olarak aileye lütfetmiştir.

- İyi bir hayat için muhtaç olduğumuz temel değerler öncelikle ailede hayat bulacak

Bugün bireysel, sosyal ya da küresel boyutta yaşanan bütün sıkıntıların ya da güzelliklerin aileyle güçlü bir ilişkisinin olduğu açıktır. Dolayısıyla daha iyi bir hayat için muhtaç olduğumuz temel değerler öncelikle ailede hayat bulacak, oradan topluma ve dünyaya huzur katacaktır.

Yüce dinimiz İslam; ailede adaletin, ihsan ahlakının, fedakârlığın, sorumluluk bilincinin, istişarenin, karşılıklı yardımlaşma ve anlayışın hâkim kılınmasını; eşlerin birbirine güven duymasını ve bağlılık göstermesini, sevinç, keder, yorgunluk ve sıkıntıların paylaşılmasını istemektedir.

Bugün Türkiye genelinde yapılan araştırmalara göre boşanmaların en çok görülen üç nedeni, %51 oranında, ‘sorumsuz ve ilgisiz davranma’ olarak ortaya çıkmaktadır.

- Hiçbir gerekçe aile olmayı ertelemeye ve aileyi ihmal etmeye mazeret olamaz

Hangi açıdan düşünürsek düşünelim, hiçbir gerekçe ya da meşgale aile olmayı ertelemeye ve aileyi ihmal etmeye, ilgisizliğe mazeret olamaz.

Hiçbir meslek ya da hedef aile olmaktan, anne olmaktan daha önemli kabul edilemez. Hiçbir sorumluluk baba olma sorumluluğundan daha büyük olamaz.

Elbette hayatın her alanında olduğu gibi ailede de zaman zaman zorluklar, kırgınlıklar, gerilimler olması mümkündür. Önemli olan karşılaşılan sıkıntıları, haksızlığa yol açmadan, sabır, fedakârlık ve adalet duygusuyla aşmaya çalışmaktır.

Ailede herhangi bir sorun ortaya çıktığında gerek kadın gerekse erkek için başvurulacak ilk merci akl-ı selim olmalıdır. Vicdan, güzel ahlak, sorumluluk bilinci ve fedakârlık olmalıdır.

Bencilliğin ve çıkar ilişkilerinin girdabı içinde huzurun kaybedildiği, sevginin maddi kaygılar içerisine hapsedildiği bir dünyada, şüphesiz bu durumdan en çok aile değerleri zarar görmekte, sevgi ve rahmetin merkezi olan aile, şiddet ve nefretin mekânı haline gelmektedir. 

Ailelerde yaşanan olumsuzluklar ise zamanla toplumun genel problemleri haline gelerek, aile-toplum sarmalında hayatı kuşatmaktadır.”

“Aile” konusunda medyanın işlevine dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanı Erbaş; “Aile değerlerimize uygun, ailemizi korumaya ve güçlendirmeye yönelik yayınlar yapması, medyanın en büyük ve başta gelen sorumluluğudur. Esasen dünyanın hiçbir yerinde, kendi milletinin değerlerini yıpratan bir medyanın varlığı düşünülemez.” değerlendirmesinde bulunarak şöyle devam etti:

“Fakat bugün aile kurumunun zayıflamasında ve ailevi sorunların yaygınlaşmasında maalesef medyadaki özensiz yayınların önemli bir etkisinin olduğu açıktır.

Zira olumsuzlukları sıradanlaştıran, mahremiyeti hiçe sayan, şiddete teşvik eden, gayri meşru ilişkileri özendiren, sadakati önemsizleştiren, sorumluluk duygusunu hiçe sayan yayınlar aileyi tahrip etmektedir. 

Ayrıca medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz aile ahlakı ve değerlerini yozlaştıran ve yıpratan her türlü söylem, tavır ve politika nesillerimize ve geleceğimize en büyük kötülüğü yapmaktadır.

- Peygamberimizin aile hayatı, kıyamete kadar bütün insanlar için en güzel örnektir

Zira zaman, mekân, teknoloji ne kadar değişirse değişsin esasında insanın aileye duyduğu ihtiyaç ve ailede huzuru temin edecek değerler, aynı kıymet ve önemde varlığını devam ettirmektedir.

Peygamber Efendimiz tüm aile fertlerine daima merhametle, adaletle, iyilikle, güzellikle davranmış, bütün ilişkilerinde insan onuruna saygıyı esas almıştır.

‘Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.’ hadis-i şerifi bu hakikatin ifadesidir.  

O, ailesine karşı insanlığın en şefkatli olanıdır. Aile değerlerine en bağlı olanıdır.

Dolayısıyla bugün aileyi korumanın ve güçlendirmenin, ailede huzuru yaşamanın yolu, Peygamber Efendimizin gösterdiği değerleri ailede hâkim kılmaktır.

Bu gaye ve sorumluluk ile Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 81 il ve ilçe müftülüklerimiz bünyesinde hizmet veren 401 aile ve dini rehberlik büromuz ve burada görev yapan 3 bin 70 hocamızla ailelerin korunması ve güçlendirilmesi hususunda manevi danışmanlık ve dini rehberlik hizmeti sunuyoruz.

81 ilimizin tamamında; ‘Sağlıklı Birey, Mutlu Aile, Huzurlu Toplum’, ‘Aile Okulu’, ‘Huzurlu Aile, Güçlü Toplum, Güvenli Gelecek’, ‘Evliliğe İlk Adım’, ‘Biz Bir Aileyiz’ ve  ‘Mahremiyet Bilinci’ seminerleri yaptık. Dört ilimizde ‘Baba Okulu’, 44 ilimizde ‘Biz Bir Aileyiz’ ve 14 ilimizde ‘Kız Çocuklarının Okullaşmasının Sağlanması ve Çocuk İşçiliği İle Mücadele’ projeleri kapsamında eğitimler ve etkinlikler yaptık.

Her sene ‘Aile Haftası’ münasebetiyle bütün il ve ilçelerimizde pek çok faaliyet gerçekleştiriyoruz. Belirlenen tema kapsamında ‘Aile Forumları’ düzenliyoruz. İlk defa bu sene ‘Ailemde İyilik Var’ temasıyla ödüllü kısa film ve fotoğraf yarışması düzenledik. Aile değerlerimizi korumaya yönelik 4 kısa film hazırladık.

Aile Haftası’nda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde 24 ilde kadınlara yönelik cami sohbetleri, konferanslar, ev ziyaretleri gibi çeşitli programlar düzenledik.

‘Ailenin Korunması ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi’ konusunda milletimize rehberlik ve hizmet etmek üzere, 100 bini aşkın din görevlisi ve Kur’an kursu hocamızla özel ve kapsamlı eğitimler yaptık.

‘Çocuk İhmal ve İstismarı Farkındalık Eğitimi’ kapsamında, milletimizi bilinçlendirmeleri için vaiz, imam-hatip, müezzin-kayyım ve Kur’an kursu öğreticisi kadrosundaki 70 bin 149 hocamıza farkındalık eğitimi verdik.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde sosyal hizmet kurumlarında kalan çocuk, genç, kadın ve yaşlılara yüzlerce görevlimiz tarafından manevi destek hizmeti sunulmaktadır.

Diyanet İşleri Başkanlığımızın kadın ve aileye yönelik çalışmaları arasında yayın faaliyetleri de önemli bir yer tutmaktadır.

Bu çerçevede çeşitli yönlerden aileyi ele alan toplam 26 eser yayınlanarak milletimizin istifadesine sunulmuştur.

Ayrıca farkındalık oluşturmak amacıyla aile ile ilgili konular sık sık hutbe ve vaazlarda ele alınarak etraflıca işlenmektedir.

Bu faaliyetlerimizi büyük bir teveccühle sahiplenen milletimize teşekkür ediyorum.

Ailemizden başlayarak topluma ve bütün dünyaya huzur katacak değerleri beraberce sahiplenmek ve güçlendirmek, hepimizin müşterek ve en temel sorumluluğudur.

İşte bu gayeye matuf olarak, Mevlid-i Nebi Haftası’nda ‘Peygamberimiz ve Aile’ konusunu etraflıca ele alacağız.

Bu bağlamda; 8 Kasım Cuma günü, İstanbul Yahya Kemal Beyatlı Kongre ve Gösteri Merkezi Salonu’nda, Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, Mevlid-i Nebi Haftamızın açılış programını gerçekleştireceğiz.

Bütün camilerimizde yoğun programlar icra edeceğiz.

Aile özelinde etkinlikler yapacağız, salonlarda milletimizle buluşacağız, kullarımızda etkinlikler yapacağız, radyo-televizyon programlarımız olacak.

22-26 Kasım tarihlerinde Antalya’da, 'Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu' yapacağız.

Bu vesileyle, bütün milletimizin her ferdini özellikle aileleri ile beraber Mevlid-i Nebi programlarımıza katılmaya davet ediyorum.

Mevlid-i Nebi’nin özellikle kadınlar, gençler ve çocuklarla ilişkimizi gözden geçirmeye ve nebevi metodu kuşanarak sorumluluklarımızı yerine getirmeye vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.”

Editör: Mehmet Çalışkan