Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın düzenlediği ‘2019-2020 Akademik Yılı’ açılış programı, Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Dünyanın çeşitli noktalarından öğrencilerin bulunduğu programa Dünya ve Avrupa şampiyonu milli güreşçi Rıza Kayaalp de katıldı.
2019-2020 Akademik Yılı açılış programında sanatçı Hasan Özer, katılımcı öğrencilerle birlikte mini bir konser verdi.
Açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yapmış olduğumuz faaliyetlerin en önemlisi eğitim faaliyetidir. Çünkü eğitim, ilim irfan demektir” ifadelerini kullandı.
“Ruhu doğru dini bilgi ile beslemek bozulan dünyanın dengesini düzeltmek için önemlidir”
Her seviyeden öğrenciye ev sahipli yaptıklarının altını çizen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Peygamber efendimizin ‘Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz’ tavsiyesine uyarak her seviyeden öğrencimize ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye Diyanet Vakfı esasında bunun için var. Birinci amacımız yeryüzünde iyilik hakim olsun diye gençler yetiştirmektir. Hayır hasenat yapmak, aç olan insanları doyurmak çok önemli. Ruhu doğru dini bilgi ile beslemek bozulan dünyanın dengesini düzeltmek için önemlidir. İslam bunun için gelmiştir ve denge dinidir. İlk peygamberden son peygambere kadar herkes Allah tarafından dünyayı dengede tutmak için gönderilmiştir. Bugün biz de peygamberlerin varisleri olarak dengesi bozulmuş olan dünyayı yeniden dengeye getirmek için çalışmalıyız. Bu dünyanın dengesi nasıl bozuldu? Varlıkta ve darlıkta verilen şey nedir; para, ilim, hikmet, sevgi, paylaşımdır. İnfak sadece bir şey değildir. İnfak’ın farklı yolları vardır. İslam, böyle bir dünyayı kurmak için; bilgiyi, ekmeğini, varlığını paylaşarak dünyayı dengede tutmak için gönderilen bir dindir. İnsanlık için en büyük nimettir. Bunun kıymetini biliniz. Çünkü o dünyada insanların huzur içinde yaşamasını sağlayan; paylaşım ve infakla yaygınlaştırarak gerçekleştirme sistemidir. O açıdan üniversite evrensel bilginin paylaşıldığı ve öğretildiği yerdir.”
“Celalettin Ökten, İstanbul’dan kalktı Ankara’da bürokratların kapısında günlerce yattı”
İmam Hatip Liselerine değinen Başkan Erbaş, “Kardeşlerimizin bir kısmı üniversitede bir kısmı İmam Hatip Liselerinde. Bu liselerin bizim için çok önemli bir yeri var. 1951 yılında ilk defa İmam Hatip Lisesi açıldı. Açılması için de bir büyüğümüz Celalettin Ökten, İstanbul’dan kalktı Ankara’da bürokratların kapısında günlerce yattı. Allah onlardan razı olsun. Bu mücadelede hayatta olanlara da Allah uzun ömürler versin. İslami kavramlarla konuşacak olursak İmam Hatip Liseleri, hem müspet ilimlerin hem de manevi ilimlerin bir arada okutulduğu programlardan oluşan bir lisedir” şeklinde konuştu.
“Esasında bütün ilimler islami ilimlerdir” diyen Erbaş, “Aslına bakarsanız bütün ilimler, islami ilimdir. Matematiğin islami ilim olmadığını söyleyemezsiniz. Fizik, Astroloji, Kimya, Tıp gibi alanların islami ilimler olmadığını söyleyemezsiniz. Hepsi ile ilgili kuranda ayetler var. Böyle bir ayrımı biz tarihte yapmamışız. Tarihte öyle örnekler var ki; hem dini alanlarda uzman olmuş hem de matematikte, dinde alim olmuş insanlar vardır” ifadelerini kullandı.
“Bizim medeniyetimizin özü farklı alanlarda öğrenci, ilim adamı yetiştirmek”
Öğrencilerin farklı alanlarda da kendilerini yetiştirme tavsiyesinde bulunan Erbaş, “Üniversitelerin de amacı budur. Bu zaman zaman ödevlerle olur zaman zaman ders seçimiyle olur. Tıp Fakültesinde okuyan, Hukuk Fakültesinde okuyan bir öğrenci İlahiyat Fakültesinden fıkıh dersini seçmeli bence. Neden? Çünkü islam hukuku bizim bir parçamız. Müslüman hukuk fakültesinde okuyacak ama islam hukukundan bir haber olacak. Bu doğru değil. Bizim medeniyetimizin özü farklı alanlarda öğrenci, ilim adamı yetiştirmek” dedi.
“Cehaleti ortadan kaldırmanın için en büyük yolu bilgidir”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Bilenler ile bilmeyenlerin bir olmadığı, bilenlerden oluşan bir dünya kurmak için buradayız. Başkanlığımız, vakfımız, üniversitelerimiz, İlahiyat Fakültelerimiz ve İmam Hatip Liselerimiz burada. Çünkü, cehaleti ortadan kaldırmak için en büyük yolu bilgidir. Peygamber efendimizin Veda Hutbesinde, ‘Sizin Allah dininde en makbulünüz renklerinizle değil, dillerinizle değil, ırklarınızla değil, takva itibariyle en önde olan kimse en üstün olanınız o’dur’ diye noktayı koydu. Bu doğrultuda bizim hareket etmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kayaalp “Hem TDV Gönüllüsü hem milli sporcu olarak sizleri ve ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğim”
Kazakistan’daki Dünya Güreş Şampiyonası’nda, grekoromen stil 130 kiloda altın madalya kazanan ve 4’üncü kez dünya şampiyonluğuna uzanan ve Türkiye Diyanet Vakfı Gönüllüsü olan Rıza Kayaalp, “Dünyanın bir çok ülkesinde bayrağımızı göndere çekip İstiklal Marşını gurula dinlettik. TDV Gönüllüsü olarak bir çok ülkeye hayırsever vatandaşlarımızın yardımlarını götürdük. Fakat son dönemde şampiyonların çok olması sebebi ile katılım sağlayamadım. 2020 Olimpiyatlarından sonra inşallah eşimle birlikte devam etmek istiyorum. Hem TDV Gönüllüsü hem milli sporcu olarak sizleri ve ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
