Pandemi kurallarına dikkat edilerek gerçekleştirilen programda, DİB Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halis Aydemir, gençlerle bir araya geldi.

Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi İmam Hatibi Bünyamin Topçuoğlu‘nun sabah namazını kıldırmasının akabinde aşrı şerif okuması ile başlayan program, tesbihat ve sabah zikri ile devam etti.

Sabah namazını camide ve cemaatle kılmanın önemine değinen Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halis Aydemir, “Allah Azze ve Celle tarafından sabah namazı ve yapılan tilavetler, O’nun yarattığı ve varettiği alemler etrafında ne var ise melekleri buna şahadet eder” dedi.

Hz. Peygamber Efendimizin ve O'nun getirdiği dinin daha iyi anlaşılması ve yaşanması için Kur'an ve sünnet bütünlüğünün elden bırakılmaması gerektiğini söyleyen Aydemir, sahabelerin örnek hayatlarından kesitlerle cemaate hitap etti.

Vefanın fert için bir kıymet ve değer, toplum için de huzur olduğuna dikkat çeken Aydemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İçinde bulunduğunuz toplum anne ve babaya, kardeşe, akrabaya, komşuya vefayı ve alakayı sürdürme hususunda gevşek ise, biz İslam’ın muazzam öğüdünü en dikkat çekici ve en güçlü şekilde paylaşarak nasıl bir vefa toplumu olduğumuzu gösterebiliriz. Evladı anne ve babasına bağlayan Allah’ın insana verdiği kalbidir. İyiliği fark ediyor, değerlendiriyor ve takdir ediyor. Salkımın dibi anne ve baba, onların hatırını hep sayacağız. Gelip geçici dünyada önceliklerimiz vardır. Bizim önceliklerimiz karıştı. O yüzden ailesine, etrafındakilere, akrabalarına ve kimsesizlere başta Allah Azze ve Celle’nin kitabını öğretmeyi ve bunu en güzel şekilde yaşamayı ve paylaşmayı birincil sorumluluk olarak görmeliyiz. Yanısıra ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi, onlara destek olmayı bizim sıla-i rahim dediğimiz vefa toplumunda akraba sevgisi üzerine görebiliriz. Böyle olduğu zaman vefa toplumu inşa edilmiş, Allah Azze ve Celle’nin rahmetinin, bereketinin üzerimize yağdığı bir toplum oluveririz. Yoksa yaşlıları uzaktan uzağa, torunlarının hayalini kurduğu gelmiyorlar, gitmiyorlar, ilgilenmiyorlar denildiği, iç çektiği bir yerde Allah’ın rahmetinin ve bereketinin gelmesi mümkün olmaz.”

Özellikle de gençlerin yoğun ilgi gösterdiği sabah namazı buluşması, yapılan dua ve sıcak çorba ikramı ile son buldu.

Editör: Mehmet Çalışkan