Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Ağrı İl Müftülüğü tarafından düzenlenen “Hakları ve Saygınlığı ile İslam'da Kadın” konulu konferansta konuştu.

Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen konferansta yaptığı konuşmasına, yeryüzünde yaratılan en kıymetli varlığın insan olduğunu hatırlatarak başlayan Prof. Dr. Martı; “Allah, yeryüzünün en kıymetli varlığı olarak insanı yaratmıştır; insan akıllıdır, insan şereflidir, onurludur ve insan güçlü bir varlıktır.” ifadelerini kullanarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsan yeryüzüne geldiğinde iki şey emredilmiştir, insanın iki büyük sorumluluğu vardır; birincisi inanmak yani iman etmek yani Allah'ı tanımak. İkincisi ise iyi işler yapmaktır. Biz her birimiz kadını ve erkeği ile dünyaya iyi işler yapmak için gönderildik. Allah-u Teâlâ, kadın ve erkek arasında bu konuda hiçbir ayrım gözetmez, kul olarak Allah'ın karşısında kadın ve erkek eşittir. Çünkü kadın ve erkek Allah'a, peygambere, kitaplara, meleklere, ahirete, kaza ve kadere iman ile mükelleftir. Hepimiz namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek gibi ibadetler noktasında, Allah karşısında eşitiz. Herkes namuslu olmakla, dürüst olmakla, doğru sözlü olmakla, mütevazı olmakla, cömert olmakla, sabırlı olmakla yani ahlak konusunda da eşittir. Dolayısıyla kulluk bakımından Allah-u Teâlâ’nın huzurunda kadının eksikliği yoktur.”

“Aile içi adalet vurgusu” yapan Prof. Dr. Martı; “Karı-koca hayatın sorumluluklarını dengeli paylaşmalıdır. Biz bu dengeye adalet diyoruz. Ailede esas olan adalettir. Sadece karı-koca arasında değil çocuklar arasında da adalet çok önemlidir.” dedi.

Allah'ın kadın ve erkekleri farklı farklı özelliklerde yarattığını ifade eden Prof. Dr. Martı, şunları kaydetti:

“Bir kadın ve erkek, birbirleriyle birebir aynı değildir. Bu farklılıklar hayatımızı kolaylaştırmak içindir. Farklılıklarımız sayesinde biz birbirimizin dünya hayatını kolaylaştırıp, beraber cennete yürümeye çalışırız. Allah-u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de buyurur ki ‘Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velisidir.’ Karşılıklı olarak birbirlerini kötülükten korur, birbirlerini muhafaza ederler.

Hem kadının hem erkeğin birtakım hakları ve sorumlulukları olmalıdır. Karı-koca hayatın sorumluluklarını dengeli paylaşmalıdır. Biz bu dengeye adalet diyoruz. Ailede esas olan adalettir.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Martı, kadın ve erkek arasında adaletsizliğin çok erken yaşlarda başladığına işaret ederek, toplumların adaletsiz davranmaya meyilli olduğunu dile getirdi.

Bu noktada Ağrı ile Konya arasında hiçbir fark olmadığına dikkati çeken Martı, “İnsanlar oğlu olunca daha çok sevinir, kızı olunca da üzülür. İki kızı üst üste olana; ‘Bu bari oğlan olsaydı!’ derler. Üçüncüsü de kız olursa; ‘Bir bereketsizlik var bu kadında!’ diyerek sırtlarını dönerler.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında mehir ve başlık parasına da değinen Prof. Dr. Martı, “Düğünlerde mehir için anlaşma yapılır, nikâh kıyılırken bilezikler dizilir. Sonra düğün biter bitmez düğün borcu ödenmesi için gelinin elinden onlar zorla alınır. Bunun adı gasptır.” değerlendirmesinde bulundu.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Martı, sözlerini şöyle tamamladı:

“Mehir gelinin hakkıdır, gelinin ekonomik güvencesidir. 'Bir demir yüzük bile olsa mehir ver!' der Peygamberimiz. Kadına mutlaka mehir verilmelidir ve bu mehir her ailenin kendi seviyesine göre verilir. Varlıklı ailelerde daha fazla altın miktarı, arsa ya da ev şeklinde olabilir. Orta halli ailelerde mehir daha düşük olabilir ama mutlaka kızın kendisine verilir. Kızın anne ve babasına başlık parası İslam'a aykırıdır, verilmez. Kadına verilen o mehir elinden alınamaz.

İl Müftüsü Tandoğan Topçu'nun, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı'ya İshak Paşa Sarayı tablosunu hediye etmesiyle sona eren konferansa, Müftülük personeli ve din görevlilerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.

Editör: Mehmet Çalışkan