Din istismarcılarının hangi yöntemlerle insanların duygularını sömürdüklerini açıklayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Milli Savunma Üniversitesinde  Kurmay Eğitimi alan subaylar ile üniversitenin idari ve akademik kadrosuna konferans verdi.

Erbaş verdiği konferansta din istismarcılarının özelliklerini şöyle sıraladı:

1- Allah ve Peygamberle görüştüğü algısı oluşturmak;

Yüce Allah’tan doğrudan emir aldığı ve Hz. Peygamber ile doğrudan görüştüğü iddiasını yayarlar. En tipik örneği de FETÖ’dür. Kendisini Allah tarafından seçilen yüce bir kişi olarak takdim eder. Bu bağlamda FETÖ elebaşının binlerce hezeyanını görmekteyiz. Dine, akla, mantığa aykırı; ülkemize ve milletimize ihanet eden talimatlarını bu yolla müntesiplerine kabul ettirmektedir.

2- Dini anlamada kendisini hakikatin kaynağı kabul etmek;

Dini metinleri anlama ve yorumlamada kendi aklından başka kaynak kabul etmemek. Kendi yanlış tasavvuruna uygun düşmeyen sahih hadis rivayetleri hakkında şüphe uyandırmak ve reddetmek. İslam’da bilginin üç kaynağı vardır; Birincisi, Kur’an ve sünnet; ikincisi akıl; üçüncüsü havas-ı selime yani beş duyu organı ve bilimsel bilgidir. Din istismarcısı anlayışların öne çıkan en temel yanlışlarından birisi, bilginin kaynaklarını, metodunu tamamen göz ardı ederek hiçbir usul, kaynak, akıl ve bilimsellik tanımadan kişi merkezli sübjektif görüşleri müntesiplerine hakikat gibi empoze etmesidir. FETÖ haininin en bariz sapkınlığı kendini hakikatin yegâne temsilcisi olarak görmesidir.

3- Grup mensubiyetini aile, millet ve ümmet bağlılığının önüne geçirmek;

Ailesine ve akrabalarına, vatanına ve milletine, nihayet İslâm ümmetine ait olma bilincini kaybettirmek bunların en önemli faaliyetleri arasında yer alıyor. Bağlı olduğu grubu dokunulmaz kabul etmek, onun dışındaki bütün Müslümanları dışlamak ve ötekileştirmek. Elde ettiği her türlü güç ve imkânı toplumun iyiliği için değil, sadece kendi yapılarının çıkarları için kullanmak. Bu yapılar, bugün açıkça gördüğümüz gibi gençleri ailesinden, vatan ve millet gibi değerlerinden koparmakta ve onlara düşman hale getirmektedir.  FETÖ konusunda en sık karşılaştığımız insanlık dışı tavırlardan biri de budur.

4- Mabetleri istismar etmek;

Kendisine ait bir mekânı, cami veya mescitlerin alternatifi olarak konumlandırmak. Bu istismarcılarının hepsinde var. Caminin ortak buluşma noktası olmasını yok sayarak ümmetin vahdetini zedelemek ve tefrikaya kapı aralamak. Kendi yaşam alanlarını kutsal ve mübarek mekânlar olarak gösterip, insanların manevi duygularını istismar etmek. Hâlbuki Müslümanların en güçlü ve ortak zemini camilerimizdir.

5- Hakikat tekelciliği yapmak;

İslâm’ı bir bütün olarak değil, parçacı bir bakışla yorumlamak, mezhebi farklılıkları tefrikaya dönüştürmek ve kendi anlayışını dikte etmek. Sadece kendisinin hak yol üzere olduğunu iddia etmek.

6- Tekfir etmek;

Kendi grubunu “gerçek Müslümanlar” olarak tanımlayıp, diğer Müslümanları iman dairesinden çıkmakla, kâfir olmakla suçlamak. Bu yolla Müslümanların canlarına ve mallarına el uzatmak, zulüm ve şiddete kapı aralamak. Oysaki Yüce dinimiz İslam’a göre, ırkı, inancı, dili, rengi, coğrafyası, kültürü ne olursa olsun, bütün insanların canları, malları, namusları dokunulmazdır. Ama bu sapkın örgütler, İslamî kisve ve sloganlarla Müslümanları, masum insanları öldürmektedir.

7- Mehdi ve Mesih gibi sıfatlara bürünmek;

Âhir zamanda fitne ve fesada son verecek, günahtan korunmuş bir şahsiyet olduğuna dair algı oluşturmak. Mehdi ve Mesih gibi sıfatların tarihî karizmasını sahiplenerek kurtarıcılık iddiasında bulunmak.

8- Masumiyet/Günahsızlık iddiasında bulunurlar;

Hata ve günah işlemekten Allah tarafından korunan sahte kimlikler üreterek müntesiplerin sorgusuz-sualsiz bağlılığını sağlamak.

9- Görünmez güçlerden destek aldığını iddia ederler;

Melekler, cinler veya ruhlarla görüştüğünü söyleyerek muhataplarında korku ve saygı oluşturmak. Olağanüstü güçler, gaipten bilgiler verme iddiasıyla insanları kontrol etmek ve iradelerini teslim almak.”

Başkan Erbaş, konuşmasında din istismarının görünümlerini de şu başlıklarla açıkladı: “Allah’ın Kitabını ve Peygamberimizin sünnetini ötelemek, Bâtınî yorumlar yapmak, Sahih dinî geleneği itibarsızlaştırmaya çalışmak, Rüya, keşif ve ilhamı kesin delil gibi göstermek, Bidat ve hurafeleri savunmak, Kavramları istismar etmek, İbadetleri tahrif ve istismar etmek, Takiyyeyi meşru görmek, Şifa dağıtmayı ve beladan kurtarmayı vadetmek, Azapla tehdit etmek.”

Editör: Mehmet Çalışkan