Türkiye Diyanet Vakfı, evrensel bir dil olan iyiliğin yaygınlaşması ve iyilik konusunda toplumda farkındalık oluşturulması amacıyla başlattığı Uluslararası İyilik Ödülleri Programı kapsamında iyilik mimarlarını 6. kez ödüllendirecek.

CANLI YAYIN

Prof. Dr. Ali Erbaş:

Dinimiz İslam’ın en temel hedeflerinden birisi, yeryüzünde iyiliği, güzelliği ve güzel ahlakı yaymak; kötülüğü ve çirkinliği de ortadan kaldırmaktır.

Bu bağlamda Müslümanların görevi ise bu hedefleri gerçekleştirmek ve yaşanabilir bir dünya inşa etmek için seferberlik ruhuyla çalışmaktır. Bilinmelidir ki dünya hayatı, ancak iyiliğin yeryüzünde egemen olmasıyla değer ve anlam kazanacaktır.

İyilik, Allah’ın lütfuyla ihsan ettiği nimetleri, ihsan şuuruyla infak etmektir. Allah’ın rızasını kazanma arzusuyla yardımlaşmak, dayanışmak, paylaşmak; mazluma, muhtaca, yetime, yoksula kol kanat germek; kimsesize kimse olmaktır.

İyilik, sadece maddi imkânlarla da sınırlı değildir. Bazen içten bir tebessüm, samimi bir duadır iyilik. Bazen bir hüznün, bir acının paylaşılması yahut bir sevince ortak olmaktır.

İyilik, eşyayı emanet bilmektir. Herkes adına, can, akıl, mal, nesil ve inancı muhafaza etmek için gayret etmektir.

İyilik, bizim medeniyetimizin en bariz vasfıdır. Medeniyetimizin kaynağı olan ve bize iyiliği emreden dinimiz, ebedi kurtuluş yolu olarak da iyilik ahlakının zirvesi olan isar ve diğerkâmlığı telkin etmektedir.

Hiç şüphesiz iyiliğin gerçek mükâfatı, dar-ı bekada Allah tarafından verilecektir. Zira Yüce Rabbimiz “Kim zerre kadar bir iyilik yaparsa mutlaka karşılığını görecektir.” buyurmaktadır. Unutulmamalıdır ki dünya hayatı mümin için bir iyilik yolu, ahiret hayatı ise bu yolu istikamet üzere tamamlayanlar için ebedi mükâfat yurdudur.

İşte bu inancın, bu idealin ve güzel ahlakın bir tezahürü olarak 13 Mart 1975 yılında dünyaya umudu, kardeşliği, sevgiyi, güzelliği aşılamak, İslam’ın paylaşma mefkûresini ve ecdadın iyilik mirasını, emanet bilinciyle günümüze ve geleceğe taşımak amacıyla Türkiye Diyanet Vakfı kurulmuştur.

Bugün 1003 şubesi ile ülkemizde ve 149 ülkede iyiliğin adresi olan Türkiye Diyanet Vakfımız kuruluşundan bu yana iki büyük hedefi daima göz önünde bulundurmuştur.

Birincisi; ülkemizde ve yedi kıtada insanlığın hizmetinde olmak,

İkincisi ise, yeryüzünde iyiliğin egemen olması için çalışmak.

Diyanet İşleri Başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfımız; dünyanın ihtiyaç duyulan her yerine,  din, dil, ırk, mezhep, meşrep, farkı gözetmeksizin yardım elini uzatmaktadır. Sosyal yardımlardan eğitime, camilerin inşasından gönüllerin inşasına kadar birçok alanda hayrî çalışmaları aralıksız sürdürmektedir. Müslüman azınlıkların, savaşlara, işgallere, afetlere maruz kalanların, yoksulların, kimsesizlerin, çaresizlerin umudu ve sevinci olmaktadır Türkiye Diyanet vakfı.

Bütün dünyayı kuşatan iyilik seferberliğimiz artarak devam edecektir inşaallah.

Bu yolda azim ve kararlılıkla yürümeye mecburuz. Zira iyilik emek ister, gayret ister.

Eğer iyilik ötelenir ve ihmal edilirse kötülük kendine zemin bulur. Bunun içindir ki kötülüklerle mücadelede en etkin ve doğru yöntem, iyilik yapmak ve iyiliğin yaygınlaşması için çalışmaktır.  Yüce Rabbimizin emrettiği üzere “kötülüğü iyilikle savmak”tır. Trükiye Diyanet Vakfı’nın mefkuresi, amacı, hedefi budur.

Yeri gelmişken bir hususa özellikle sizlerin dikkatlerinizi çekmek isterim. Hepimiz biliyoruz ki insanın eğitim ve gelişiminde görsel ve işitsel faktörlerin önemli bir yeri vardır. İnsan, hayatı görerek ve örnek alarak öğrenir.

Bu çerçevede imkânları elinde bulunduranlar, bir sosyal sorumluluk gereği topluma doğru örnekler sunmak, onları iyi ve güzel olana teşvik etmek durumundadır. Özellikle haber bültenleri ve dizi filmlerde tüm teferruatlarıyla ortaya konan cinayet, şiddet, kötülük ve her türlü olumsuz örneklerin toplumsal psikolojide oluşturacağı tahribat konusunda daha duyarlı ve dikkatli davranmamız gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum. Bu sebeple, yayınlarımızın odağına medeniyetimizin iyilik mefkûresini yerleştirmemiz gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Hiç şüphesiz iyilik haberlerinin daha çok duyurulması, iyi örneklerin ve iyilik hikâyelerinin model olarak sunulması, toplumun huzuru, selameti ve istikbali açısından son derece önemlidir.

Vicdanları huzursuz eden her türlü kötülüğün ortadan kalması ve bireyden aileye, toplumdan devlete her yerde iyiliğin egemen olması için basılı ve görsel medyanın bu konuda daha duyarlı ve bilinçli hareket etmesi önem arz etmektedir.

Her birimiz iyiliği daha da güçlendirmek, iyilik kervanını yeryüzünün her yerine ulaştırmak ve kötülüğe yer bırakmamak için el birliğiyle çalışmaya mecburuz. Mensubu olduğumuz inanç ve medeniyet bize bu sorumluluğu yüklemektedir. Daha güzel ve huzurlu bir geleceğin inşası için yapacağımız en büyük iyiliğin birbirimize karşı saygı, muhabbet ve güven duygusunu diri tutmak olduğunu düşünüyorum.

“İyilik Ödülü” verilecek kişilerin belirlenmesinde şu hususlara dikkat edilmiştir;

1- Yaşadığı toplumda ve dünyada çığır açmak,

2- Bireyleri iyilikle harekete geçirmek, çevresine ilham vermek,

3- Farklı dil ve kültürlerde yaşayan insanları güzellikte, iyilikte bir araya getirmiş olmak,

4- Yaradan’ın hatırına tüm yaratılmışları koruyan ve kuşatan bir yaklaşımı benimsemek gibi hususiyetler işte bunları esas aldık.

Şimdi, 2020 “Uluslararası İyilik Ödülleri'' kapsamında bu yıl ödül verilecek isimleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

İyilik ödülüne layık görülen isimlerden ilki

Yusuf İSLAM (Cat Stevens)

Yaptığı insani çalışmalarla örnek bir isim hâline gelen Yusuf İslam, bestelediği “Barış Treni” isimli şarkıyla dünyada iyi şeylerin olması için herkesin üstüne düşeni yapması gerektiğini anlattı. Şarkısından aldığı ilhamla “Barış Treni” isimli bir projeyi hayata geçirdi. Barış Treni, Dünya üzerindeki mazlumlara, mağdurlara yardım etmek, onlara selamı, huzuru, esenliği götürmek için yola çıktı.

Yusuf İslam, Mümince duruşu ve yaptıklarıyla hem Müslüman hem de gayrimüslimlerin kalplerine dokunmayı başarmıştır. 

İngiltere’de Avrupa’nın ilk çevre dostu Cambridge Cami’nin yapımına çok önemli katkılar sunan Yusuf İslam, aynı zamanda bu caminin mütevelli heyeti üyesidir.

Diğer bir iyilik ödülü sahibi isim

SIRAJ WAHHAJ

Önceki ismi Jeffrey Kearse… New York’da Hristiyan bir ailenin üyesi olarak dünyaya geldi.

Gençlik yıllarında kiliseye düzenli olarak devam eden hatta genç yaşına rağmen kilisede eğitim bile veren iyi bir öğrenciydi. 1969 yılında İslamiyet’i seçti. 1978 yılında Mekke’de eğitim aldı ve ismini “Parlak Işık” anlamına gelen Siraj Wahhaj olarak değiştirdi.

Bir giyim mağazasını satın alıp Takva Mescidi ismiyle kullanan Siraj Wahhaj, günümüzde de bu mescitte dersler vermekte, İslami konularda insanları bilgilendirmektedir. Aynı zamanda                  Wahhaj, uyuşturucuya karşı ciddi mücadeleler vermekte, İslamiyet’in parlak ışığını ulaşabildiği herkese yaymaya devam etmektedir.

Bir diğer iyilik ödülü sahibi isim

GAMZE ÖZÇELİK

Yaklaşık 8 sene önce bir iyilik için gönüllü gittiği Afrika’dan sonra kendini adeta mazlumlara yardımcı olmaya adamıştır.

Kamerun’da su kuyusu açarak, İdlip’te savaş mağduru olan çocukların ya da dünyanın herhangi bir yerinde yetimlerin yardımına koşarak onlara umut ışığı olmaya devam etmektedir bu kardeşimiz.

Bir başka iyilik ödülü sahibi

MİNBERCİ ALİ ÖNDER amcamız

Sivas’ın Suçatı beldesinde yaşayan Ali Önder, yıllardır ahşabı ince ince işleyerek minber yapmaktadır. 86 yaşındaki Ali dede bugüne kadar yaptığı minberleri Türkiye’nin dört bir tarafındaki camilere bağışlamıştır. Camilerde her cuma kendi yaptığı minbere çıkılarak hutbe okunduğunu bilmek onun mutluluğunu bir kat daha arttırıyor. 

Hayat hikâyesi ödüle layık görülen bir diğer kardeşimiz

ABDULKADİR GEYLANİ TEKGÖZ

Girdiği cezaevinden hafız olarak çıkan bir kardeşimiz.

Tek bir harfini bile bilmediği Kur’an-ı Kerim’i cezaevinde öğrenerek ezberlemeye başladı. On beş ayın sonunda ise hafızlığını tamamlayarak icazetini aldı. Şimdi ise eline aldığı hafızlık meşalesiyle diğer arkadaşlarının öncüsü olmuştur. Onun sayesinde cezaevindeki on üç kişi daha hafızlık eğitimi almaya başladı.

Bir diğer iyilik ödülü sahibi

MEHMET ŞİRİN ÇİÇEK

İstanbul sokaklarında minibüs şoförü kardeşimiz.  Onun minibüsünde yolcular hem keyifli bir yolculuk yapıyor hem de minibüsün içindeki ve dışındaki afişleri okuyarak daha bilinçli bir hâlde minibüsten iniyorlar.

Her ay iki kız çocuğunun eğitim masrafını karşılayan ve minibüsünde sattığı sularla her gün yüzden fazla sokak hayvanına mama alan Mehmet Şirin Çiçek’in yaptığı iyilikleri saymaya kelimeler yetmiyor. Onun ekmek teknesiyle yaptığı iyilikler diğer şoförlere de ilham kaynağı oluyor.

Mehmet Şirin Çiçek, bizlere, iyiliğin bir ucundan tutmanın o kadar da zor olmadığını gösteriyor.

Ve son olarak iyilik ödülüne layık görülen isim

İyilik ödülüne layık görülen isim, AHMET AYDEMİR

Nevşehir Esentepe Mahallesi’nde bulunan Taşlıbel Çiçekli cami, din görevlisi Ahmet Aydemir sayesinde herkesin hayran kalacağı bir mekân hâline dönüşmüştür camisi. Ahmet Hoca, 1995 yılında saksılara çiçekler ekip camiye getirdi. Bir süre sonra çocukların camiye gelmesini sağlamak için çiçeklere çocukların ismini verdi. Bu sayede 300 çocuk 300 çiçekle adeta kardeş oldu.

Ahmet Hoca hem çocukların camiye gelmelerini sağlamış hem de onlara sorumluluk vermiş oldu. Böylece Taşlıbel Çiçekli Cami hem çocuk açtı, çiçek açtı adeta.

Değerli Kardeşlerim!

İnşallah 12 Mart 2020 Perşembe Günü, Sayın Cumhurbaşkanımızın da teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek 6. Uluslararası İyilik Ödülleri Programıyla milletimizin huzurunda bu kardeşlerimize ödüllerini takdim edeceğiz inşaallah.

Daha önce de ifade ettiğim gibi elbette iyiliğin en büyük ödülünü Cenab-ı Hak verecektir.

Ancak, “Türkiye Diyanet Vakfı Uluslararası İyilik Ödülleri” aslında sadece bir ödül töreni ya da iyiliği ödüllendirme çalışması değildir.

Kötülüklerin yeryüzünü kuşattığı, vicdanları esir aldığı bir dünyada iyiliği hâkim kılmak, iyiliği gündem yapmak adına zihinlerde ve gönüllerde farkındalık oluşturmaktır. İyilik seferberliği başlatmaktır.  İyilik bilinci ve gayretiyle hayatı ve yeryüzünü güzelleştirmektir, amacımız budur.

Ben bu vesileyle özellikle iyiliğin yaygınlaşması, iyilik haberlerinin daha çok duyurularak iyilik ve iyiler adına umudun ve heyecanın artması için gayret eden basın mensuplarımıza en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Yüce Mevla sizden razı olsun, iyilik yolunda azminizi ve imkânlarınızı artırsın.

Aynı şekilde, başta aziz milletimiz olmak üzere yeryüzünün her yerinde iyilik yolunda gayret eden, iyilik duygusuyla yaşayan herkese şükranlarımı arz ediyor, Cenâb-ı Hakk’ın bizleri iyilik ve kulluk üzere sabitkadem kılmasını, iyilik ve doğruluk yolunda yaşadığımız bir hayatın dünyamızı ve ahiretimizi mamur etmesini Yüce Mevla’dan niyaz ediyor,

Hepinizi tekrar sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.

Editör: Mehmet Çalışkan