Günümüzde yaygın hurafeler nelerdir?

Günümüzde yaygın olan hurefeler “Hurafe nesneleri” olarak da isimlendirebileceğimiz, hurafede kullanılan, insanların inandıkları ve uygulamalarında kullandıkları olgu, kişi ve şeylerden oluşan nesnelerdir. Tüm dünyada görülen ve kullanılan hurafelerde, inanç ve uygulamalarda niyet, amaç ve beklenti aynı olmakla birlikte nesneler değişebilmektedir.

Ülkemizde aile, çocuk, evlilik, cenaze, şifa, uğur ve uğursuzluğa inanmak başta olmak üzere sosyal hayatın birçok alanında ve bazı ibadetlere dair yaygın olduğu görülen bazı hurafe örnekleri vardır. Dinî metinlerde kaynağı bulunmayan bu uygulamaların bir kısmını şöyle sıralayabiliriz:

- Astroloji ile meşgul olmak, görsel ve basılı medyadaki astrolojik burçlar ile ilgili bilgiler doğrultusunda günlük astrolojik fala inanmak ve yaşamına o doğrultuda yön vermek.

- Astrolojik bilgiler ile evlenmeye karar vermek ve burçlar doğrultusunda tercihlerde bulunmak.

- Çay, kahve ve benzeri fallara baktırmak ve bakmak. Oradan elde edilen ve anlatılan bilgiler doğrultusunda hayatına yön vermek.

- Farklı şeylerin zararlarından korunmak ve nazarı engellemek için kurşun döktürmek.

- Türbelerden veya Mekke ve Medine’den getirilen topraktan hastalara yedirmek ve böylece şifa bulacağına inanmak.

- İki bayram arasında nikah yapılamayacağına inanmak.

- Küçük çocukların yattığı veya oturduğu esnada üzerinden atlanıldığında boylarının kısa olacağına inanmak.

- Çocuğu olmayan çiftlere çocukları olması için deve dili veya etini yedirmek.

- Kapı eşiğinde oturan kimsenin borcunun artacağı ve fakir olacağına inanmak.

- Türbe ve yatırların çevresiyle alakalı olarak; Gözlerini kapayıp türbe içinde dönmeye çalışmak, türbenin duvarlarındaki taş aralarına çöp, taş vs. yerleştirmek, mum yakmak, bazı yerlere bez veya çaput bağlamak, mezarı olan şahıslardan yardım istemek amacıyla dua etmek vb.

- Sağ elinin içi kaşındığında para geleceği, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına inanmak.

- Ayak altı kaşındığında yola çıkılacağını düşünmek.

- Ezan okunurken köpeklerin ulumasının kötülük getireceğine inanmak.

- Cenazenin defin işlemi esnasında küreğin yere konulmadan alındığında alanın öleceğine inanmak.

- Cenaze evindeki dolu olan su kapları boşaltılarak, cenaze kaldırıldıktan sonra onları tekrar doldurmak.

- Ölen kişinin ruhu gelir diye cenaze evini sürekli aydınlatmak.

- Ölünün kefeni arasına dua, ayet, vasiyetname gibi şeyleri kâğıda yazıp koymak.

- Ölen kimsenin mezarda içeceğini düşünerek mezarın üzerine su testisi koymak.

- Baykuşun öttüğü bir yerden cenaze çıkacağına inanmak.

- At nalının uğur getireceğine inanmak.

- Sayılara anlam ve uğur yüklemek, mesela yedi sayısının uğurlu olduğunu düşünmek.

- Kişinin üzerine kuş pisliğinin düşmesi, mekân içerisinde şemsiye açmanın uğursuzluk getireceğine inanmak, gibi olaylara ve nesnelere uğur veya uğursuzluk yüklemek.

- Ateşe su dökmenin, cinleri yakacağına inanmak.

- Yeni doğan bebeğin göbek bağının kesilerek cami avlusuna bırakmak.

- Yeni çocuk doğduğunda eve 40 gün et girmemesi.

- Kısmet açılması için müezzine minareden para attırmak veya mendil sallamasını istemek.

- Kara kedinin insanın önünden geçmesinin uğursuzluk getireceğine inanmak.

- Horozun vakitsiz ötmesi, insanın önünden tavşanın geçmesi ve karganın bir mekânda ötmesinden uğursuzluk çıkarmak.

- Akşam sakız çiğnemek, Gece aynaya bakmak ve Merdiven altından geçmek gibi eylemlerin uğursuzluğuna inanmak.

- Tüm çeşitleriyle fala baktırmak ve gayba dair bilgi verdiğine inanmak.

- Tefeül etmek veya ettirmek. Yani Kur’an’ın rastgele bir sayfasını açarak, oradaki ayet meallerinden anlam çıkarmak.

- Yıldız hareketleri ve astrolojik olaylar ve döngüler doğrultusunda inanç oluşturmak, fikir edinmek ve günlük hayatını bu doğrultuda şekillendirmek (bkz. Çobanoğlu, Abdullah. Halk arasında yaşayan hurafeler üzerine bir alan araştırması. Y. L. Tezi. Sakarya: SÜSBE, 2006; Korkmaz, Hümeyra. Ailede din eğitimi çerçevesinde kadınlar arasındaki hurafeler. Y. L. Tezi. Sivas: CÜSBE, 2002; Kavi, Onur. İstanbul ili Anadolu Yakası futbol  kulüplerinde oynayan profesyonel futbolcuların; Takıntı, batıl inanç ve düşünce kontrollerinin incelenmesi. Y. L. Tezi. KÜSBE, 2019; Develi, Hazal. Modern Toplumda Batıl İnançlar ve New Age Akımı. SÜSBE, 2019; Çakmak, Rafet Fatih. Profesyonel futbolcularda antrenman, müsabaka öncesi veya sırasındaki inanç, batıl inanç ve farklı davranış eğilimlerinin incelenmesi. Y. L. Tezi. AKÜSBE, 2019; Kurudirek, Muhammet İrfan. Buz hokeyi oyuncularında batıl inanç ve kaygı ilişkisinin incelenmesi. Y. L. Tezi. ATÜKSBE, 2018; Gözen, Yavuz. Karabük Demir Çelik Fabrikası’ndaki işçilerin batıl inançları. Y. L. Tezi. HÜSBE, 2006) gibi hurafe örneklerine rastlanmaktadır.

Toplumda uygulanmış olan veya uygulanagelen söz konusu bu inanç, kabul ve uygulamaları genelleştirmek isabetli değildir. Zira bu yönlü uygulamalar yöre, kesim ve kişilere göre değişebilir. Ancak var olan hurafeler hakkında bilgi edinmek amacıyla bunlar, veri sunmaktadır.

Hurafeler daha çok muhafazakâr kesime mal edilmekle birlikte, hurafe olarak adlandırılan olguların, seküler, liberal düşünce sahipleri, sahih dinî bilgiye sahip olmayan, din eğitimini ehil insanlardan almayan hemen hemen toplumun her kesiminde olduğu da gözlemlenmektedir. Hatta din dışı yeni iddialarla ortaya çıkan New Age akımları mensuplarında da ciddi anlamda hurafelerin varlığı gözlemlenmektedir. (Develi, 2019, 153-157)

Hurafeler ile ilgili yapılan çalışmalar ve yazılan eserlerin bir kısmında Hz. Peygamber tarafından tasvip edilen ve hatta teşvik edilen verilerin de olduğu görülmektedir.

Bazı çalışmalarda, dua okumak, mezar ziyaretleri, besmele çekmek, nazar değmesine inanmak gibi hususlar hurafe olarak sayılmakla birlikte bu konuların İslamî gelenekte de olduğu bilinmektedir. Mesela, Hz. Peygamber nazarın varlığını kabul ederek, ondan korunma yolları önermiştir.

Nitekim bir hadiste, “Nazar haktır, kader ile yarışan bir şey olsaydı, nazar değme işi yarışıp onu geçerdi.” (Müslim, “Selâm”, 42; İbn Mâce, “Tıb”, 3) şeklinde buyurulmuş ve nazarın gerçek olduğu vurgulanmıştır. Yine dua, çok yönlü bir neticesi olduğu dikkate alındığında, insanların yaşadığı bireysel ve toplumsal sorunların üstesinden gelmelerinde önemli bir faktördür. Dua, olumlu bir yönelişte etkin bir faktördür. Bu nedenle hayatın her aşamasında, duaya ihtiyaç bulunmaktadır. Dua için bir sorun, sıkıntı ve kaygı olması beklenilmemelidir. Duanın en önemli boyutu, onun bir ibadet olmasıdır.

Yine Kur’an’da büyü yapmak yasaklanmış ve Hz. Peygamber tarafından büyüye karşı tedbirler önerilmiştir. Büyü tüm dünya milletlerinde ve dinlerinde mevcuttur. (Tanyu, 1992, 6:501-502) Bu doğrultuda Câhiliye döneminde olan büyü anlayışı İslamî gelenekte de devam etmiştir. Kur’an ve Hz. Peygamber de büyü ile mücadele etmiş ve İslamî bir anlayış olmadığını vurgulamış ve gerekli tedbirler önermiştir. Konuyla ilgili Felak ve Nâs surelerinden oluşan Muavvizeteyn, büyü ve sihri tanımlamış ve onların ve yapanların şerrinden Allah’a sığınılması gerektiği bildirilmiştir. Öte yandan Hz. Peygamber, büyüyü helak edici yedi büyük günah arasında saymıştır. (Buhârî, “Vesâyâ”, 23; “Ṯıb”, 48; Müslim, “Îmân”, 145)

Hz. Peygamber bunların realitedeki vukuuna inanmış olmalıdır ki, onlara yönelik tedbir önerilerinde bulunmuştur. Bu doğrultuda bu yönlü bazı inanç ve uygulamaların zararlı ve kötü olduğu kabul edilmelidir. Öte yandan, eylemlere aslolan niyettir. Niyet, kişinin inancının zihnî yansımasıdır. Bu doğrultuda türbe ve yatır ziyaretlerini gerçekleştiren kesimin, o ziyaretteki amacı ve niyetinin ne olduğu da dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde mü’min niteliğine sahip bir kimseyi, din dışına atmanın, sağlıklı bir anlayış olmadığı bilinmelidir. Zira Hz. Peygamber ayrıştırıcılığı tasvip etmemektedir. Öte yandan Ehl-i sünnet’in “amelin imandan bir parça olmadığı” şeklindeki görüşü bu alanda da dikkate alınmalıdır.

Editör: Mehmet Çalışkan