Allah’ın varlığı akıl ile ispat edilebilir mi?

Varlıklar hakkındaki bilgilere büyük ölçüde duyu organlarımız ve akıl yoluyla ulaşırız. Akıl, Allah’ın insana verdiği en önemli nimetlerdendir. Ancak her türlü bilgiye akılla ulaşmak mümkün değildir. Müslüman’ın bilgi kaynaklarından biri de vahiydir. Rabbimiz göndermiş olduğu peygamberler ve kutsal kitaplarla kullarını bilgilendirmiştir.

Birisi duyularla algılanabilen ve diğeri ise duyular ötesi olmak üzere iki temel varlık alanı vardır. Duyularla algılana- bilen varlıkları aklımız ve duyularımızla biliriz. Hakkında bilgi edinmek istediğimiz şeyleri gerekirse laboratuvarda deneye tabi tutarak doğru sonuçlara ulaşabiliriz. Ancak duyular ötesi varlık alanında bunu yapmak mümkün değildir. Rabbimiz duyular ötesi bir varlık olduğu için O’nun zatı duyularla kavranamaz. Bu sebepten Allah’ın varlığı gözle görülür, elle tutulur şekilde ispat edilemez. Bu konuda ortaya konulan deliller sadece insanı uyarmak ve düşünmesini sağlamak içindir.

İslam bilginleri, göze görme kabiliyeti verildiği gibi fıtrata da Allah’ı tanıma ve O’na kul olma yatkınlığı verildiğini söylerler. Ancak bir hastalık veya bir engel sebebiyle gözün görme yetisinden kısmen veya tamamen mahrum kalabildiği gibi insanın da özünde/fıtratında bozulmalar olduğunda bu özelliği zarar görebilir.

Rabbimiz, “Kuşkusuz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün değişmesinde, insanlara fayda veren yüklerle de- nizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökten indirerek onunla ölü hâldeki toprağa can verdiği ve orada her çeşit canlının yetişmesini sağladığı yağmurda, rüzgârları ve gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutları evirip çevirip yönlendirmesinde aklını işleten bir topluluk için elbette nice deliller vardır. (Bakara, 2/164.) buyuruyor. İşte evrendeki bu şaşmaz ahenk ve düzen, Allah’ın varlığını gösteren en önemli delillerdendir.

Rabbimizin yarattıklarını, eserlerini düşünmek ve oradan Allah’ın varlığına ulaşmak doğru bir yaklaşım olur. Fıtratı/ özü bozulmayan, aklı yanlış bilgilerle kirlenmeyen ve ön yargıları bulunmayan her insan, kâinata, Allah’ın eserlerine bakarak O’nun varlığını anlayabilecek özellikte yaratılmıştır. (Bekir Topaloğlu, ”Allah”, DİA, c. 2, s. 473-477.)

Editör: Mehmet Çalışkan