"Camiler ve Din Görevlileri Haftası" etkinlikleri kapsamında Bilecik'e gelen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen, programına Valilik ziyaretiyle başladı.

Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde personel ile buluşan Dr. İşliyen konuşmasına, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın camide hayatın olduğunun anlaşılmasına, din hizmeti yapan arkadaşlarımızın hem kendilerinin yaptığı hizmetin kıymetini idrak etmesine hem de toplum ve cemaat tarafından yapmış oldukları hizmetin kıymetinin anlaşılmasına vesile olmasını Cenab-ı Hakk'tan niyaz ediyorum.” ifadeleriyle başladı

-  Bu hafta sizin haftanız

Bu haftanın din görevlilerinin haftası olduğunu belirten İşliyen, “Din görevlileri az çalışıyor diye eleştiriler yapılıyor. Din görevlisi hiçbir şey yapmasa bile, 25 yıl boyunca her yatağa girdiğinde, 'acaba sabah namazına kalkabilir miyim' endişesiyle yatıyorsa bu bile hizmete adanması açısından yeterlidir. Din görevlileri olarak yaptığımız işler zor ama çok kıymetli. Hayatın tam da merkezindesiniz.” dedi.

- İnsana dokunmak ve insanın ruhuna hitap etmek lazım

Bilecik Valisi Bilal Şentürk ise “İnsana dokunmak ve insanın ruhuna hitap etmek lazım. İlimizde başta ben olmak üzere tüm görevlilerimizin halkımıza daha kaliteli hizmet verebilmesi için koordineli bir şekilde çalışması gerekir. Din görevlileri, görevleri açısından birbirini motive etmeli ve birbirini teşvik etmelidir. 2019 Yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nı tebrik ediyorum.” ifadesini kullandı.

Programda, "2019 Yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası" münasebetiyle düzenlenen "Din Görevlileri Bilgi Yarışması"nda dereceye girenlere hediyeleri takdim edildi.

Din görevlileri buluşmasının ardından Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda “Din İstismarı” konulu konferans veren Dr. Burhan İşliyen şunları kaydetti:

- Din istismarını önlemenin yolu bilgilenme ve bilinçlenmedir

"Dinde istismarı önlemenin ilk yolu bilgilenme ve bilinçlenmedir. Dindar olan olmayan, inancını yaşayan yaşamayan herkes dinini bilmek zorundadır. En fazla istismar edilen alan olan din istismarı konusunda, bilgili ve bilinçli olmak çok önemlidir. İmanın temelini oluşturan değerleri bilmeyen bir toplum, istismara açık bir toplumdur ve her türlü terör örgütü bu topluma din istismarı yapabilir.

Dinde istismarı önlemenin ikinci yolu, eleştiri kültürünü geliştirmektir. Eleştiri kültürünün İslam’ın olmazsa olmazlarından olduğunu unutmayın.

Dinde istismarı önlemenin üçüncü yolu ise aklı kullanmaktır. Yunus Suresi’nin 100. ayetinde, 'Allah aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır.' buyuruluyor. Bilinçsiz bir şekilde bir başkasının dediğine inanmak, onun arkasından gitmek doğru değildir. Her şeyi sorgulama bilgisine sahip olmayabilirsiniz, ancak asgari din bilgisine sahip olan biri, neyi sorgulayıp neyi kabul etmek gerektiğini kolaylıkla anlayabilir.”

Dr. Burhan İşliyen konferansını şu ifadelerle sonlandırdı:

“Okumuş, bilen, iyi niyet ve ehliyet sahibi insanlara, ekmekten daha çok ihtiyacımız var. 15 Temmuz en büyük din istismarıdır. Bu olayın meydana getirdiği tahribatı, çatlakları tamir etmek, belki yıllarımızı alacak, belki de bir kısmını tamir dahi edemeyeceğiz.”

Editör: Mehmet Çalışkan