Başarı varılacak bir hedef değil hayat boyu sürecek planlı, ara aşamaları, hedefleri olan bir yaşam sürecidir. İnsanın yaşam sürecini nitelikli, kaliteli hale getiren şey doğru düşünce, duygu ve davranışlar ile doğru hedefler, hayaller, umutlara sahip olmaktır. Doğru hedefler belirleyebilmek için inanç, bilgi ve istişare çok önemlidir.

Farabi insanın yaşam amacının “maksimum mutluluk” olduğunu ifade eder. İnsanlar doğruları da yanlışları da içinde haz olduğunu düşünerek yapar. İnsanoğlu aceleci bir yaratılışa sahip olduğu için uzak hazdan daha çok yakın olan hazları öncelikle tercih eder.

Hem bu dünyada hem ölüm sonrası ebedi hayat âleminde mutlu olmak her insanın arzusudur. İnsanı mutlu olma arzusuna ulaştırabilecek en önemli araç dünyevi ve uhrevi sorumluluklarında başarılı olmasıdır. Başarı yolunda çekilecek zorluk ve acılardan kişi eğer hedefinden ve hedefine giden yoldan emin ise haz hissedecektir. Yeter ki başarı yolunda doğru hedef-planlar net ve doğru olabilsin

Bir önceki “Başarılı olmanın sırları” başlıklı yazımızda değerlendirmeye çalıştığımız önerilere bu yazımızda kaldığımız yerden devam edeceğiz:

Her zaman ve şartta olumlu olabilmek:

Düşünceleri kontrol edebilme yetisi kazanmak, oto kontrollü olmak demektir. Eğer zihin, duygu ve düşüncelerin kontrolü kişinin kendisindeyse, kaosun, stresin, kargaşanın o insana zarar vermesi mümkün değildir.

Eğer insan olumlu olur olumlu düşünce ve duygulara sahip olabilirse çıkmaza girdiğinde, çözemediği bir sorunun tam ortasında kaldığında güzel bir uygulama tavsiye edilmektedir: Kendisini karşısına alır, karşısında kendisinin oturduğunu hayal ederek dertlerini ve sorunlarını sesli olarak ifade eder, kendine anlatır, danışır. Karşısında oturan kendisi olduğu için onu çok iyi tanıdığını bilir, o kişiye nasıl bir çözüm yolu sunacağını daha geniş bir açıdan bakabilir? O kişiyi nasıl teselli edeceğini herkesten de daha iyi bilebilir.

Yorumlarını, tesellisini, önerilerini karşısında oturan o kişiye, (kendisine) sesli olarak anlatır. Kendi kendine sesli, olumlu, yönlendirici telkinler vererek sadece zihnin değil kulak ve diğer azalarında olumlu etkilenmesi sağlanmış olur.

İçinde bulunduğu sorunlar hakkında sessizce ve bilinçsizce düşünmek, vesveselere açık bir kapı sunar insana. İnsanı çoğu kez doğru sonuca götürmez, bir çıkış yolu sunmaz. Tam tersi giderek artacak olan hissedeceği kaygı, stres ve şeytanın vereceği vesveseler kafasını, duygu ve düşüncelerini daha da fazla karıştırır. Ancak sesli olarak düşünmek, çok daha net, bilinçli ve verimli bakış açılarına sahip olma kapılarını açar.

Mizah anlayışı ve hoşgörü:

Şaka yapabilme yeteneğinin mutlaka geliştirilmesi gerekir.. Mizah yoğun hayatın içerisinde insanı zinde tutar, hayatına enerji katar. Nasıl ki tereyağı; kaymağı çalkaladıkça ortaya çıkıyorsa akıl ve zekâ da duygu ve düşünceleri doğru çalkaladıkça, nükte yaptıkça orta çıkar. Şaka yapabilme, mizah anlayışı ortaya çıkarabilmek başlarda zor olsa da yapmaya çalıştıkça zihin gelişecek, şaka yapmak kolaylaşacak ve bu durum kişiyi daha mutlu, becerikli ve başarılı yapacaktır.

Beyin yaratılış itibariyle yaşlanmaz. Ancak kullanılmadıkça zayıflar, yavaşlar körelir. Her insan beyni genç yaşındaki tazeliktedir. Kullanmaya devam ettikçe tazelenir, yenilenir, hızlanır ve gelişir. Beyin enerjisi için mizah ve hoşgörü olumlu katkı verirken, yoğun stres, kaygı, korku, endişe gibi duygular beyin biyolojisine zarar verir.

Kıyafet seçiminde hassas olmak:

Kimi insanlar için diğer insanları tanımada giyim tarzı son derece önemlidir. Nasreddin Hocanın meşhur “ye kürküm ye” hikâyesinde olduğu gibi insanlar kıyafetleriyle ağırlanır, düşünceleri ile uğurlanır denmektedir. Dolayısıyla ortam ve durumlar dikkate alınarak kıyafet seçimi ve uyumu kişinin çevre tarafından kabullenilmesi ve görüşlerini, fikirlerini onlarla paylaşabilmesi başarıları açısından destekleyici bir durumdur.

Yapıcı eleştirileri önemsemek:

Hata yapmaktan korkmamak gerekir özellikle de genç ve öğrenci iken. Hatta hatayı ne kadar erken dönemde, sorumlulukları tam olarak yüklenmeden yapabilirse insan o kadar kârdır. Sorumluluğu tam üstlenmeden, daha stajyerken, eğitim sürecindeyken hatalar yapıldığında, tecrübe ve bilgilerin tam olarak zihne yerleşmesi daha kalıcı gerçekleşir, kişi o görevi, sorumluluğu üstlendikten sonra o hatayı yapma olasılığı da azalır.

Hata yapıldığında, denk ya da daha üst statülerden gelen tavsiyeleri, eleştirileri çok önemsemek gerekir. Onların görüşleri kişiye bu hatayı tekrar yapmamanın ipuçlarını verecektir. En önemlisi de o hatanın kaynağına ışık tutacaklardır.

Kişi en çok geliştiren şeylerden biri de yapıcı eleştirilerdir. Çünkü kişi davranışlarında sadece farkında olduğu, bildiği bir yanlışı değiştirebilir.

Ekip ruhunu önemsemek:

Tek başına, başarıya ulaşmak mümkün değildir. Doğru rehber, doğru öğretmen ve doğru arkadaşlar edinerek başarı yoluna çıkmak olmazsa olmazdır. Özellikle başarı gayreti yüksek olan kişilerin bir araya gelmesi, birbirlerini desteklemesi, beraber çalışmalar yapması, yapılan işleri bereketlendirecek ve başarıya giden yolu kolaylaştıracaktır.

İyi bir dinleyici olabilmek:

Tecrübeli kişileri, yapılan tavsiyeleri, alan uzmanlarını dinlemek, takip etmek, eser ve makalelerini okumak, hatıratları özenle takip etmek başarıya ulaşmada oldukça etkili bir yol olacaktır.

Yaşadığımız anın farkında olmak

Gelecek kaygısıyla baş edebilmenin en etkili yolu, uzun vadeli planlar yapmaktır. Günlük, haftalık, aylık, yıllık, 2-5 yıllık planlar yapmak, değişen şartlara göre güncellemeler yapmak başarı için oldukça önemlidir. Böylece zihin kaygı duygusunu yok eder. Daha zinde ve rahat hisseder.

Bu anlamda planlarımızı uygularken kendinize sormanız gereken soru, ‘elimden geleni yapıyor muyum?’ olmalıdır.

BAŞARININ ANAHTAR KAVRAMLARI

  • Hevesli Olmak: Yapılacak çalışmalara anlamlar yükleyerek kişinin kendisini istekli hale getirmesi 
  • Sürekli Öğrenmek: Eğitim dönemleri bitip iş ve aile hayatı oturduktan sonra da öğrenmeye, yeni bilgi ve beceriler kazanmaya periyodik olarak devam edilmesi
  • Dakik ve Planlı Olmak: Hayatı günlük, haftalık, aylık hatta yirmi otuz yıla kadar planlayarak yaşamak
  • Ekip Çalışması: Mümkün olduğunca ekipçe çalışmak. Ekip enerji ve sinerjisinden faydalanmak.
  • İnisiyatif Kullanmak: İradeyi güçlendirmek için, kararlar almak ve uygulamak. Bu kararlar çok basit gibi görünse de es geçmemek. Örneğin, saat 16.40’ta su içeceğim diye bir karar almak ve tam o saatte suyu içmek.
  • Doğru İşi Doğru Yapmak: Bir işe emek verirken işi iyi belirlemek ve o işte en iyi olabilmenin gayreti içerisinde olmak.